Solhan’da yapılan Kalehan Barajı nedeniyle medeniyetlere ev sahipliği yapan Kale Köyü, tarihi ve kültürüyle sulara gömüldü.
Tarihi 500 yıla dayanan ve Murat Nehri ile iç içe olan camisi ve tarihi kalıntılarıyla birçok medeniyete ev sahipliği yapan Kale köyü, yapılan baraj nedeniyle sulara gömüldü.
Kale Köyünde yapılan baraj nedeniyle burukluk yaşadıklarını anlatan köy sakinleri, yapılan baraj nedeniyle mağdur oldukları gibi 100 yıllardır süre gelen hatıra, tarih ve kültürlerinin milyonlarca küp suların altında kaldığını söylediler.
“Tarihi ve değeri olan bir köy su altında kaldı”
Kale Köyünün değerli ve tarihi bir yer olduğunu ifade eden Remzi Göztaşı, " Kale Köyü tarihi bir köydür. Şuan tarihi değeri olan bir cami haliyle su altında kalmıştır. Sular altında kalması bizleri üzmüştür. Tarihe tanıklık eden Kale Köyün sular altında kalması en azından insanın zoruna gidiyor. İnsan olarak duygulanıyoruz. Buradaki anılarımız yıllarca hafızalarımızdan gitmez." şeklinde konuştu.
“Köy olarak mağduruz”
İnandık köyü sakinlerinden Abdurrahim Kaya ise şöyle konuştu: "Topraklarımız, bahçelerimiz ve ceviz ağaçlarımız barajın altında kaldı, bizde mağdurlardanız. Tabii biz bu mağduriyetten istinaden yetkililere sesleniyoruz; Kale Köyüne en azından bir yer verdiler. Aslanbeyli köyüne de bir yer gösterdiler biraz da yol yaptılar ama İnandık Köyüne daha bugüne kadar en ufak bir yer verilmedi, suyun altında kalan vatandaşlar için bir çare düşünülmedi. Mağdur İnandık köylülerine hazineye ait bir yer verilmesini talep etmekteyiz."
"Acele olarak yapılan kamulaştırma nedeniyle mağduriyet yaşıyoruz"
İnandık köylüleri olarak bugüne kadar mağduriyetlerinin göz önünde bulundurulmadığını belirten Kaya şunları söyledi: "Çevre illerde yapılan kamulaştırmalarda dönümü 80 bine kadar verildiği, Hasankeyf de 80 bine kadar verildiğini duyduk. Bu emsal teşkil etmektedir. Ayrıca bizim arazilerimiz kamulaştırmada ağaçsız olarak dönümü 8 ile 10 bin arası fiyat biçilmiştir. Acele bir kamulaştırma nedeniyle mağduriyet söz konusu olmuştur. Bu yapılan kamulaştırma genellikle vatandaşı mağdur etmiştir, hakkı vermemiştir. Benim tarlam en azından bir milyon verselerdi ben tarlamı vermezdim 10 dönümlük bir yerdi. Etrafı ağaç, yeşil alanı, su kanalı olan bir tarlaydı. Benim tarlama verdikleri para 200 bin onun için bizim mağduriyetimiz kamulaştırmada had safhaya ulaşmıştır. Bundan dolayı ikinci bir mahkeme hakkımızın olması söz konusu değildir. Çünkü kendileri baraj tarafından itirazlar yazılmadı. Bizde bu itirazlara binaen davalarımızı açamadık. Hasankeyf için 3 defa mahkeme açılırken, kamulaştırma ile ilgili haklarını alanlar var ve biz bir defa dahi mahkeme açamadık. Baraj yetkilileri bilsinler ki dünyanın Türkiye’nin en ucuz barajı burada inşa edilmiştir. Burada herhangi bir fabrika olmaması nedeniyle en ucuz maliyet söz konusu olmuştur ve bu ucuz maliyete istinaden yine biz vatandaşları mağdur etmişlerdir."
"Kalehan barajı Türkiye’nin 7’nci büyük HES barajıdır”
Tarihi köylerinin baraj suları altında kaldığını ifade eden Kale Köyü sakinlerinden Vahit Eser, köylerinin sular altında kalması nedeniyle bir burukluk yaşadıklarını söyledi.
Türkiye'de özel sektörün yaptığı barajlar arasında en büyük barajın Kale Köyünde inşa edildiğini söyleyen Eser, “Mart ayı itibariyle kapaklar kapandı, su tutulmaya başlandı şu an yaptığınız çekimlerde görüyorsunuz büyük bir gölet oluşmuş. Üretim itibariyle de Türkiye'nin HES arasında 7’nci büyük HES barajı olacaktır. Yıllık bir milyar 504 milyon kilovat saat elektrik üretimi bu barajda olacaktır. Tabi bu yönüyle ülkemiz ekonomisine milli bütçe ciddi manada katkısı olan bir HES olacaktır.” dedi.
"HES barajı tarihimizi, hatıralarımızı yok etti, köyümüzün dağılmasına vesile oldu"
Eser: "Bu baraj tarihimizi, coğrafyamızı, köyümüzü yok etti. Burada yaşadığımız gençlik yıllarımızda ki hatırımızı yok etti, köylülerimizi parçaladı. Yani şehirlere bu vesileyle yerleşen köylülerimiz, Solhan, Bingöl ve bazı batı illerine göç etmek zorunda kaldı. Bu yönüyle de bir burukluk hissediyoruz. Neticede burada toplanan milyonlarca metreküp suyun altında birçok hatıra kaldı. Bu hatıralarım belki en önemlisi tarihi Kale Köyü Camisi'ydi. Tarihi camimiz olduğu gibi suyun altında kaldı. Tarihi mezarlıklarımız, türbeler vardı onlar suyun altında kaldı. Gerçi duyarlılık gösteren köylülerimizin bir kısmı mezarlıklarını naklettiler. Ondan sonra evlerini yıkıp bir miktar kalan eşyalarını götüren insanlar oldu. Ama büyük çoğunlukla da işte her şeyimiz bu milyarlarca küp suyun altında gömülü vaziyette kaldı. Hatta tarihi kalemiz vardı büyüklerimiz, atalarımız, bu bölgenin Doğu Anadolu'nun belki zamanında en büyük beyliklerinden bir tanesinin ana merkezi bizim tarihi Kale köyündeki Kale ve Beylik olduğunu bizlere hep anlata geldiler. Bu tarihimize bir sahip çıkamadık, Arkeologlar gelip işte tarihi kazıları yaparak tarihi kalıntıları bir türlü gün yüzüne çıkarıp başka yere nakil etme imkanını bulamadık."
"Yapılan HES barajı nedeniyle köylülerin ciddi manada mağduriyeti giderilemedi"
Baraj yetkilileri özellikle üretim ağırlıklı çalıştıkları için köylülerin de mağduriyetlerini ciddi manada gideremediklerini belirten Eser, “Gerek istimlak olsun gerek konut yapımı olsun gerek de sosyal tesisler olsun bu alanda gerçekten ciddi manada Kale köyünde bir mağduriyet oluşturdu. Gelirken belki sizler de gördünüz sadece barajın ana firmasından birisini annesinin adına bir Hayrat olarak bir cami yaptı. O caminin etrafında bir yerleşim oluşturamadık. Mağduriyet konusunda yetkililere sesimizi duyuramadık. Bir an önce yetkililer duyarlılık gösterip bu yaz sezonunda en azından köyümüzün bu mağduriyetini giderecek şekilde yeniden o caminin etrafında bir köy teşkili etmelerini talep etmekteyiz.” diye konuştu.
Barajların doğanın tahrip olması şeklinde yapılmasına karşı olduklarını ifade eden Eser, "Neticede özellikle merkezi bütçenize ciddi manada katkı sunan Türkiye'nin 7’nci büyük barajı inşa edildi. Özel sektöründe yaptığı barajlar arasında bir numaralı olan barajı burada inşa edildi. Burada üretilen enerji yetkililerin ifadesi ile 2 milyon insanın aydınlatmasını sağlayacak düzeyde büyüklükte bir enerjidir. İnşallah biz bu yönüyle de diyoruz köyümüzde üretilen enerjiden hayır namına sarfiyatı olduğu müddetçe bizim için de bir Sadaka-i Cariye hükmündedir, köylülerimiz için bu coğrafyada yaşayan evlerini, arazilerini, bahçelerini bu milyarlarca metre küp suya gömülen insanların İnşallah bu yönüyle de sevap sahibi olacaklardır." şeklinde konuştu.