Başbakan Ahmet Davutoğlu, bir dizi açılış ve ziyaretlerde bulunmak üzere Bingöl’e geldi. Açılış programında halka hitap eden Davutoğlu, ellerini tetikten çekmeyenlerin iflah olmayacaklarını söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bir dizi açılış ve ziyaretlerde bulunmak üzere Bingöl’e geldi. Programda halka hitap eden Davutoğlu, HDP’ye yüklenerek, “Onlar kimlerle ittifak yaparsa yapsın, biz birlik demeye devam ediyoruz. Ellerini tetikten çekmeyenler iflah olmayacaklar.” dedi.
Başbakan Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile birlikte geldiği Bingöl’de kamu yatırımlarının toplu açılışını yaptı.
PKK’ye yönelik sert açıklamalarda bulunan Başbakan Davutoğlu, “Ellerini tetikten çekmeyenler iflah olmayacaklar. Şimdi tehdit ediyorlarmış. Terörü bahar gelince Bingöl’e, Van'a yayacaklarmış. Bizi kimse korkutamaz. Onlar karanlık gecelerin, biz şafağın sözcüsüyüz. Hain alçakların Türkiye’yi terör belasına salması karşısında en dik duran illerden biri Bingöl’dür.” diye belirtti.
“Kirli ittifakın göbeğindeler”
7 Haziran seçimlerinden önce eş başkanlardan birinin Bingöl’e geldiğini hatırlatan Davutoğlu, “Burada Bingöllülerin gözlerine baka baka 'Hiçbir kirli ilişkinin altına girmedik' demişti. Yalanları bir bir döküldü. Sırtlarını Kandile, sınır ötesindeki Türkiye düşmanlarına dayadılar. Kirli ittifakın göbeğindeler. Onlar kimlerle ittifak yaparsa yapsın, biz birlik demeye devam ediyoruz. Ellerini tetikten çekmeyenler iflah olmayacaklar. Şimdi tehdit ediyorlarmış. Bahar gelince terörü Bingöl’e Van’a diğer illere yayacaklarmış. Baharında da yazında da ülkenin her yerinde varız, her yerinde olacağız. Bizi kimse korkutamaz. Her hafta buradayım, Nevruz'da da Ramazan'da buradayım. Değerli Zazalar, yiğit Türkler ve yiğit Kürtler, bunlar baharı ateşle çağırıyorlar. Şiddetle, terörle çağırıyorlar. Biz ise kardeşlik türküleri ile çağırıyoruz. Biz baharı teröre değil, kayak tesislerine davet etmek için çağırıyoruz. Bingöl üniversitesine eğitime gelmeleri için çağırıyoruz. Biz baharın sözcüsüyüz. Biz şafağın sözcüsüyüz. Onlar karanlık gecelerin sözcüleri. Biz aydınlık sabahların habercisiyiz. Bizim terör konusuna bakışımız başından beri belli.” ifadelerini kullandı.
“O zihniyet, Marksist, Leninist ayağına geri döndü”
“İyi niyetle başlattıktan ‘Barış süreci’ ile ilgili çalışmalarımız karşılık bulmadı.” diyen Davutoğlu, daha sonra şöyle konuştu: “En alçakça yöntemleri kullanmaktan kaçınmayan bir anlayış çıktı. O zihniyet, Marksist, Leninist ayağına geri döndü. Ülkemizin birliğine kast edenler, huzur ortamını ortadan kaldırmak için yeniden harekete geçti. Esed rejimi ile işbirliği halinde kanlı bir çatışmanın tarafı olmaya tercih ettiler. Bugün çözüm sürecinin durmasının tek sorumlusu silahların gölgesine saklanmaktan vazgeçmeyenlerdir. 'Silahları terk edeceğiz' sözünü verdikten sonra şehirlerimizi, ilçelerimizi silah deposu haline getirmeye çalışanlar işte çözüm sürecini durduranlar da bitirenler de onlardır. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir demokratik ülke bir şehrin herhangi bir yerin terör örgütü tarafından silahlandırmasına izin vermez.”dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bingöl'deki temasları kapsamında bir araya geldiği Sivil Toplum Kuruluşlarıyla yapılan toplantıda ise son dönemde artan terör olaylarına değinerek, Türkiye'nin etrafındaki ateş çemberini fırsat bilen bazı hain odakların tekrar harekete geçerek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 1990'lı yılları andıran terör saldırını başlattıklarını belirtti.
“Bingöl, yakın dönem siyasi tarihimizde hep müstesna adımların şehri oldu”
Davutoğlu, Bingöl'ün özgürlüğüne düşkün onurlu, kendi fikrine, iradesine sahip, onurlu insanların vilayeti olduğunu belirterek, “Bingöl, yakın dönem siyasi tarihimizde hep müstesna adımların şehri oldu. 12 Eylül'den sonra bugün değiştirmeyi arzu ettiğimiz ve benim de şahsen “hayır” oyu vermiş olduğumu her zaman deklare ettiğim 82 Anayasası'na en yüksek oy oranıyla “hayır” diyen il de Bingöl olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Bingöl'ün eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'a da sahip çıktığını ve 1995 seçimlerinde büyük destek verdiğini hatırlatan Davutoğlu, “Bingöl'ün doğrunun, haklının yanında olduğunu vurguladı.
“Birilerinin talimatını alan piyonlardır”
Başbakan Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Silahları bırakacağız deyip, sizleri ve bizleri aldatarak, daha çok silahı Türkiye'ye sokarak ne elde etmek istediler. Nedir biliyor musunuz? Çünkü irade onların iradesi değil onlar sadece piyon. Birilerinin talimatını alan piyonlar. Herkesin ve özelikle sivil toplum kuruluşlarının korkmadan ve çekinmeden ayağa kalkıp silahları bırakacağız. ‘Silahlı gruplar ülkeyi terk edecek' sözünün gereğinin niye yapılmadığını sormasını istedi. "Silahları bırakacağız' deyip, sizleri ve bizleri aldatarak, daha çok silahı Türkiye'ye sokarak ne elde etmek istediler. Nedir biliyor musunuz? Çünkü irade onların iradesi değil onlar sadece piyon. Birilerinin talimatını alan piyonlardır.”
“PKK, halkın değerlerine saldırıyor”
PKK'nın Cizre, Silopi ve Sur'da yaptığı tahribata değinen Davutoğlu, Diyarbakır'ın Hazreti Süleyman'ının Konya'nın Hazreti Mevlana'sı gibi mübarek, Diyarbakır'ın Ulu Camisi'nin Bursa'nın Ulu Camisi kadar aziz, Diyarbakır'ın sur içinin İstanbul'un sur içi kadar mukaddes olduğunu ve mutlaka korunacak. Oraları, silah deposu haline getiren kim? Keskin nişancıları oralara, buralara yerleştiren kim? Evleri, barkları, duvarları delerek birbirine bağlayıp, orada kandırdıkları gencecik çocukları ölüme götüren kim? Bütün bu bölgenin ilim merkezi olan Cizre'yi, kana bulayan kim? Cizre'ye halka hizmet için giden sağlık mensuplarını, ambulansları yakanlar, tarayanlar, devlet hastanesine 24 saatte 20 roket gönderenler kim?” Bunlar, En büyük zulmü Kürt vatandaşlarına yapıyor.” diye konuştu.
“Devletin artık tahakküm makamı değil, hesap verme makamıdır”
Devletin artık tahakküm makamı değil, hesap verme makamı durumuna geldiğini ifade eden Davutoğlu, sivil toplum kuruluşlarına, "Bu topraklar, şehirler, ilçeler, dağlar, ırmaklar, vadiler bizim" diyerek, hiç kimseye ve terör odağına bu yerleri terk etmeme görevinin düştüğünü belirtti.
“Bu yeni süreçte muhatabımız milletimizin tamamıdır”
“Bu yeni süreçte muhatabımız milletimizin tamamıdır ve illerde muhataplarımız da sivil toplum kuruluşlarımızın meşru temsilcileridir.” Diyen Davutoğlu, Başka da muhatabımız olmayacak. Elinde silah olan, tetiği elinde tutan ve ne zaman, ne yapacağı belli olmayan, yollara mayın döşeyen, molotof kokteyli elinde bulunduran kimseyi muhatap almayacağız. Önce bırakacaklar, bütün o silahları bırakacaklar, Türkiye'ye silah sokmayı durduracaklar ve bütün bu terörle aralarına mesafe koyacaklar.” İfadelerini kullandı.
“Elinde silah olan muhatap alınmayacak”
Davutoğlu, ekonomik, sosyal boyutu bulunan eylem planının en çok önem verdiği ayaklarından birinin her ilde sivil toplum kuruluşlarından oluşan istişare meclisi kurulması olduğunu belirterek, “Bundan sonra diyoruz ki, bu yeni süreçte muhatabımız milletimizin tamamıdır ve illerde muhataplarımız da sivil toplum kuruluşlarımızın meşru temsilcileridir. Başka da muhatabımız olmayacak. Elinde silah olan, tetiği elinde tutan ve ne zaman, ne yapacağı belli olmayan, yollara mayın döşeyen, molotof kokteyli elinde bulunduran kimseyi muhatap almayacağız. Önce bırakacaklar, bütün o silahları bırakacaklar, Türkiye'ye silah sokmayı durduracaklar ve bütün bu terörle aralarına mesafe koyacaklar. Bizim için tek muhatap bundan sonra sizin oluşturduğunuz sivil toplum kuruluşları forumlarıdır, meclisleridir.” dedi.
Başbakan Davutoğlu, “Türkiye'yi, Bingöl'ü, Doğu ve Güneydoğu'yu kan çanağına döndürmek isteyenlere karşı omuz omuza durmanız, sivil toplum olarak 'bu bizim şehrimiz, bu bizim sokağımız. Burada çukur açamazsınız, burada mayın döşeyemezsiniz. Bu benim yaylam, bu benim dağım, bu benim dedemin bana miras bıraktığı topraklar' Buralarda benden habersiz, bana rağmen herhangi bir şey yapamazsınız' diye sesinizi yükseltmenizdir.” diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bingöl Sivil Toplum Kuruluşlarıyla bir araya geldiği programın ardından Bingöl'den ayrıldı.