Solhan Çağrı-Der, İslam şehitlerini anmak amacıyla 'Şehitler Gecesi' isimli bir program düzenledi. Programda Şehit Şeyh Abdullah Melekani anıldı.
Solhan Çağrı-Der tarafından Şubat Ayının Şehadet Ayı kabul edilmesi münasebetiyle “Şehitler Gecesi” isimli bir program düzenlendi. Programda yakın zamanda katledilen İslam şehitleri başta olmak üzere Şehit Şeyh Abdullah Melekani’de anıldı.
Solhan Çağrı-Der Yeni Mahalle Temsilciliğinde saat 19.00'da Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, şehitleri konu alan sinevizyon gösterimiyle devam etti.
Programa konuşmacı olarak katılan Mehmet Ali Ortaç, İslami kavramlar içerisinde yeri farklı olan ve mana olarak en ulvi kavramlardan birinin şehit ve şehadet olduğunu söyledi. Konuşmasının devamında Ortaç Hoca,” Şehit ve şehadet çok yüce bir kavramdır. Öyleyse şehidin hayat anlayışı, şehidin İslam anlayışı, şehidin mücadele anlayışı, şehidin ölüm anlayışını anlamak lazım. Hz Adem’den bugüne dek ve kıyamete dek sürecek olan ve halen de sürmekte olan hak ve batıl mücadelesi vardır. Müslümanlar şartlar ne kadar diğerlerinin lehine olsa bile asla ümitsizliğe kapılmamışlar ve Allah için imanlarını koruma adına mücadelelerini sürdürmüşlerdir ve sürdürmeye de devam edeceklerdir. Bir Müslüman’ın kişiliği nasıl olacak bunu Kur’an bize açıklamıştır, Hz. Peygamberimiz hem hadisleriyle hem de yaşantısıyla bize açıklamıştır. Bazı ayetlerde “hakkı tavsiye edin” diye emredilmiş. İnsanlara iyiliği emretmek yani insanlara İslam’ca bir yaşamı emretmemizi bizden istiyor. Amir olmadan da insana emredemeyeceğine göre bu husus da ayrı bir şekilde değerlendirmek lazım. Hal böyle olunca Müslüman idarede söz sahibi olması gerekiyor. Müslüman’ın idareci olması gerekiyor ki Allahu Teala’nın farzlarını emretsin, insanlara ve insanlara Allah’ın haramlarından uzak tutsun, haramları yasaklasın. Yine Peygamberimiz “her biriniz bir çobansızın” diye buyurmuş, yani idarecisiniz, çobansınız güdülen sürü değilsiniz. Bu gözle Müslüman kendisine bakacak ve yine sizden biriniz bir kötülük görürse ona eliyle karşı dursun, engel olsun. Gücü yetmiyorsa diliyle karşı dursun.”ifadelerine yer verdi.
“ Şehit Şeyh Abdullah Melekani’nin kanı bu topraklara bereket olmuştur”
Şehitlerin kanının, İslam davası için asla bir kayıp olmadığını belirten Ortaç Hoca,” Şehit Kanı, İslam davası için bereket katmıştır. Bingöl’e, Batman’a, Diyarbakır’a, Türkiye’de her bir toprağa bereket katmıştır. Dünyadaki her bir toprağa bereket olmuştur. Zillete boyun eğmeyen Şeyh Said ve Şeyh Abdullah Melekani, Diyarbakır Dağkapı Meydanı'nda idam edileceği zaman yüzünde ve hareketlerinde hiçbir korku ya da tereddüt olmamakla beraber izzetli ve şerefli bir şekilde tekbirlerle idam sehpasına gitmişlerdir. Asılmadan öncede mücadelenin Allah ve dini için olduğunu söylemişlerdir. Şeyh Said Efendinin kanı onun dava arkadaşı Şehit Şeyh Abdullah Melekani’nin kanı bu topraklara bereket olmuştur. Şehit Rehber ve arkadaşlarının kanı bu topraklara bereket olmuştur. Şehitlerin kanı, katilerine de uğursuzluk olmuş, onların katilleri onların kanından sonra rahat yüzü görmemiştir. Mazlum şehidimiz Şehit Ubeydullah’dan sonra onun şehadetine göz yumanlar onun kanını akıtanlar birbirlerinden binlercesini öldürmüşlerdir. Şehit Yasin ile arkadaşları, Şehit Cengiz ve Fethi’nin kanını akıtanlar ve onların kanı akıtılırken seyirci olanlar onların kanından sonra rahat yüzü görmeyeceklerdi ve görmediler de. Allah’ın kullarına merhamet etmeyenlere Allah’da merhamet etmez ve bizden de merhamet beklemesin. Şehidin kanı İslam düşmanlarına uğursuzluk getirir. Şehidin kanı toplumlara can olmuştur, onların kanına taze kan olmuştur, damarlarına taze kan vermiştir. Şehit Allah’a verdiği sözde durmuştur. Şehit sadece Allah’ın huzurunda eğilen ve sadece Allah’tan korkan kişidir. Şehidin kişiliği ve İslam anlayışı budur. Şehit bir mum gibidir etrafını aydınlatır. Tıpkı gitmeden o gönlündeki aşkla İslam aşkıyla şehadet aşkıyla başka mumları yakan bir mum gibidir. Şehitler gerçekten bize cihadı ve şehadeti kanlarıyla miras bıraktılar, fedakarlıklarıyla miras bıraktılar.”dedi.
Daha sonra seslendirilen ilahilerin ardından program, Nizamettin Hoca’nın yaptığı dua ile sona erdi.