Bingöl Esnaf Odaları Birliği Başkanlık seçiminden sonra açıklamalarda bulunan Başkan Ali Bayram, “Ben geceleri uyuyamıyorum. Vicdanen rahat değilim. Esnafı göz göre göre yok sayıyorlar. Herkes bilsin ki esnaf batarsa herkes batar. Küçük olmadan büyük olmaz “dedi.
Esnaf Odaları Yönetimlerinin oy kullandığı seçimlere tek
liste ile giren Ali Bayram, yeniden ESOB Başkanı seçildi. Seçimin ardından bazı
değerlendirmelerde bulunan Bayram, “Ben 1975 yılından beri Esnaf Odaları
Birliği Başkanlığı yapıyorum. 1975’ten bu döneme kadar ben ne böyle idareci ne
de siyasetçi gördüm. Esnafı bu kadar görmezden gelenlerle başka bir dönemde
karşı karşıya gelmedim. Merkezi Hükümeti bu işin dışında tutuyorum. Çünkü
merkezi hükümet geldiği günden bu yana esnafa destek olan, esnafın yanında olan
politikalar üretiyor. Esnafa güzel imkânlar sunuyorlar fakat siyasetçi ve
idareciler bu yönde hiçbir adım atmıyor. İki örnekle açıklayayım. OSB’de 19
tane 245 ile 250 bin TL arası hibe alındı ama 4-5 tanesi faal olarak çalışıyor.
KOSGEB ve İŞKUR’dan da aynı şekilde desteklenmelerden faydalanılmış ama bunun
esnafa hiçbir yansıması olmamış İŞKUR ile köylü tembelleşti. Gelip sütü
yumurtayı şehirden alıyorlar. Ya da İŞKUR’a yazılıp köye hiç gitmiyorlar. İŞKUR
süresi bitince de dönmek istemiyorlar. Ve şehirde öylece kalakalıyorlar. “dedi.
“Esnaf batarsa herkes batar. Küçük olmadan büyük olmaz”
Kaçak iş yerlerini dahi denetlemekten aciz idarecilerin olduğunu belirten Bayram, “Hükümetin esnafa sağladığı düşük faizli kredi imkânı dışında mahalli idarecilerden en üst düzeye kadar esnafa bir katkıları, verdikleri değer yok. İlçelerimizde ne belediye başkanları ne de kaymakamlar gidip Esnaf Odalarımızı ziyaret dahi etmemişler. Kaldı ki oturup esnafın derdini dinlesinler, sorunlarına çözüm bulsunlar. Kaçak iş yerlerini denetlemeyerek esnafın batmasına göz yumuyorlar. Esnaf batarsa herkes batar. Küçük olmadan büyük olmaz. Bakın iki tane sanayi sitesi bizim eserimiz. Organize Sanayi Sitesi, bizim eserimiz. Son sanayi sitesine el atmadık kaç yıldır durumu ortada “diye konuştu.
“Esnaf hepsinden daha fazla devletine bağlıdır”
Şehrin trafiği çukuru bitmiyor. Kasabın, bakkalın derdi bitmiyor. Vatandaşın verdiği vergiyle maaş alıyorlar. Neden bizim sorunlarımızla ilgilenmiyorlar. Daha geçenlerde bir kuruluşun seçimi oldu herkes ortada şu siyasetçinin desteği bu siyasetçinin desteği diye dolaşıyor. Tabi bizim de hem siyasilere hem devletimize ihtiyacımız var. Ama ben kimseye biat etmedim etmem de. Esnaf hepsinden daha fazla devletine bağlıdır. Devletine daha sahip çıkar ve devletinin daha fazla yanındadır. Ama bunlar esnafı görmezden geliyorlar. Böyle ayrımcılıkla yarın ne kapımızı çalsınlar ne de talepten bulunsunlar. Kapımızı çalanı nezaketen ağırlarız. Hizmet aşkı olmayanlar da gözlerime bakıp önce sorunlarımızı halletsinler. “ifadelerini kullandı.
“Esnaf Tefecinin eline düşmüş”
Bakın üç esnaf batmış borçları 40 milyon TL. Diğer bazıları tefecilerin eline düşmüş. Tefeci diyorum bakın. Esnaf altından çıkamıyor. Devletimizin verdiği krediyle esnaf 95 milyon kredi almış ve bunu alanlar içinde batan esnaf yok. Yok Cumhurbaşkanı şöyledir, yok Başbakan böyledir deyip ortada dolanıyorlar. Cumhurbaşkanı elbette ki öyledir. Başbakan elbette ki öyledir. Onlar tam gaz ileri diyor. Durmak yok diyor. Merkezi Hükümet vites yükseltme peşinde ama burada geri vitese takmış gidiyoruz. Araba arıza vermiş itelemekle uğraşıyorlar. Ben vicdanen rahat değilim. Geceleri uyuyamıyorum. Allah aşkına sizler nasıl uyuyorsunuz. Bakın bir Bingöl’dür her mahallede beş tane zincir market var. Her köşe başında her yeni apartman altında ulusal marketler var. 82 tane ulusal marketin ne işi var Bingöl’de? Vergisini dahi burada vermeyen, buradaki tüm parayı dışarıya götüren marketlere neden göz yumuluyor? Türkiye’nin hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Esnafı bunların eline mahkûm etmek nedir? Bu şehir esnafsız bir şekilde ne kadar yoluna devam edecek? Yollar yine toz çukur, trafik yine keşmekeş hani çözümleri nerede? ÖTV’siz araç imkanı verildi devlet tarafından. Şoför esnafı yeni araçlar aldı ama yolların bu halinden araçlar sanayiden çıkmıyor. Bu memlekette hiçbir sıkıntı yokmuş gibi davranmayı bırakmalı herkes. Bingöl’de çözüm bekleyen bir sürü sorun var. Bu sorunlarla ilgili çözüm önerilerimiz var. Gelsinler bizlerle istişare etsinler. Kafelerde istişare olmaz. Devlet adabıyla, kurumlarda oturulur her şey en ince detayına kadar masaya yatırılır. Fikirler tartışılır ve şehrin geleceği düzeni bu şekilde kurulur. Bunları hepimiz biliyoruz. Ama görmüyormuş gibi yaparak sorunlardan kurtulmuş olmuyoruz. Günü birlik çözümlerle, halı altına süpürmekle sorunlar çözülmüyor “diye konuştu.
“İsrafçı değiliz”
Müsrif olmadıklarını, tutumlu olmanın ülke ekonomisi için hayati bir öneme sahip olduğunu kaydeden Bayram, “İsraf başını almış gidiyor. Kurumlar yemekler verip üyelerinin paralarını saçmaktan imtina etmiyorlar. Biz dört senede bir seçim yapıyoruz. Benim dördüncü dönemim. 16 sene yapıyor. Biz 16 senede bir kuruluşun bir günlük yemek parası kadar yemek parası harcamamışız. Esnafın parasını çarçur etmiyoruz. Ülkenin ekonomik kalkınmasındaki en önemli etkenlerden birisi israf etmemektir. Müsriflik bu ülkenin sırtında her zaman bir kambur olmuştur. Devletimiz ve hükümet de bunun farkında olarak son zamanlarda israfa karşı çalışmalar yapmıştır. Ekonomik sıkıntıları aşmanın en önemli tarafı tutumlu olabilmektir “dedi.
“Dünya tarıma yönelirken biz tarım arazisini imara açma peşindeyiz”
Sütaş’ın gelmesiyle, tarım arazilerinin imara açılması arasındaki tezatlığa vurgu yapan Bayram, “Dünya ülkeleri tarıma yöneliyorken Bingöl tarım arazilerini imara açıyor. Dünya ülkelerinde batıya yönelik gelişme var. Bingöl doğuya doğru gelişiyor. Tarım arazisini imara açmak ne demektir? Sütaş gibi önemli bir yatırımın geldiği şehrimizde tarım arazilerini imara açmak büyük bir tezatlıktır. Hayvancılık ve tarım için atılmış böyle büyük bir adımın önüne taş koymaktır bu. Şehrin ekonomisi için önemli bir kaynak olacak Sütaş, tarım arazileriyle desteklenmeli Ekonomimiz pek iyi durumda değil şehir olarak. Bizden başka bir sürü meslek kuruluşu var. Şehrin ekonomisi için önemli projeler üretmek yerine şehrin ekonomisini iyi göstermeye çalışıyorlar. Bu şehre iyilik değildir “şeklinde konuştu.