Bingöl Umut Kervanı Derneği, Nisan ayında 58 aileye 9 bin TL değerinde ayni ve nakdi yardımında bulundu.
Yaptığı hayırlı hizmetlerle adını duyuran Umut Kervanı
Vakfı Üyesi Bingöl Umut Kervanı İnsani Yardım ve Eğitim Kültür Derneği (Bingöl
Umut Kervanı Derneği), 2018 yılı Nisan ayına ait faaliyet raporlarını açıkladı.
Yapılan çalışmalarla ilgili yazılı açıklama yapan Bingöl Umut Kervanı Başkan Yardımcısı Mehmet Refik Gönül, “Nisan ayında 58 aileye 8 bin 952 TL değerinde ayni ve nakdi yardım yaptık. 50 aileye 4 bin 502 TL değerinde gıda, 8 aileye 4 bin 450 TL nakdi yardımında bulunduk” dedi.
“Onlar, Allah Yolunda İnfak Ederler”
İnfakın Allah(c.c.) tarafından övüldüğüne vurgu yapan Gönül, “İnfak yüce yaratıcımızın her fırsatta övdüğü, gerçek müminlerin temel özelliklerinden saydığı, Kur'an'da namazla birlikte andığı, kurtuluş ve cennete ulaşmanın yolu olarak gösterdiği bir ibadet. Kur'an'da müminlerin özellikleri sıralandığında, “Onlar namazlarını huşu içinde kılarlar” ifadesiyle birlikte, “ Allah yolunda infak ederler” sözleri de mutlaka geçer” diye konuştu.
“Sahabe Gibi İnfak Etmeliyiz”
Moderne toplumun israfçı bir toplum olduğuna değinen Gönül, infaksız bir yaşamın cennete engel olduğunu ifade ederek, “Modern toplum ne yazık ki israfçı bir toplum… Harcamalarımız, ihtiyaçlarımız bitmez. Para harcadığımız çoğu şey gereksiz, eve getirdiğimiz yiyeceklerin yarısı çöpe gidiyor. Ama iş infaka gelince bir anda cimrileşiyoruz. Allah yolunda verdiğimiz birkaç kuruş gözümüze gelirken fuzuli harcamalarımız vicdanlarımızı hiç sızlatmıyor. Cenneti istiyoruz, iyi birer Müslüman olmayı arzuluyoruz ama pratiğimiz arzularımızın çok uzağında. Hâlbuki Saadet Asrının Müslümanlarına baktığımız zaman onların bir infak toplumu olduklarını görüyoruz. O dönemin Müslümanları infak kültürüyle iç içe yaşıyorlardı. İnfaka namaza verdikleri önem kadar önem veriyorlardı. İnfakız bir yaşamın cennete giden yolda büyük bir engel olduğunun bilincindeydiler. Sadece zengin sahabeler değil, yiyecek ekmek bulamayan yoksul erkek ve kadın sahabeler de Allah yolunca harcamak, infak etmek için çırpınıyorlardı. Çoğumuzun bugün yaptığı gibi ihtiyaçları olmayan şeylerden değil, sevdikleri, ihtiyaçları olan şeylerden infak ediyorlardı. O günün Müslümanları Allah'ın dini için, İslam davası için, aç ve çıplak Müslümanları sevindirmek için her şeylerini fedaya hazır insanlardı. Allah da onlara izzet vermişti. Hem dünyada hem de ahirette izzet sahibi insanlar olmaya hak kazanmışlardı. Bu çalışmalarda emeği geçen herkesten Allah razı olsun” şeklinde konuştu.