Solhan Sağlık Meslek Yüksekokulunda “Şehitler Günü ve 103.Yılında Çanakkale Zaferi” konulu konferans düzenlendi.
Bingöl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ergün Öz Akçora, Solhan Sağlık Meslek Yüksek Okulunda “Şehitler Günü ve 103. Yılında Çanakkale Zaferi” konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.
Yüksekokul konferans salonunda katılımcılara seslenen Yrd. Doç. Dr. Ergün Öz Akçora:” Öncelikle 103. Yılında Çanakkale Zaferi sadece zafer olarak anılmayıp sonradan bir kanunla ‘Şehitler Günü’ olarak da ilan edilmiştir. Bu nedenle Şehitler Günü ve 103. Yılında Çanakkale Zaferi diye söylememizde fayda vardır. Öncelikle bunları anlatırken bu ayda tarihimizde çok güzel olaylara sahne olan bir dönemdir. Bilhassa Mart ayı Nevruz Bayramı ve İstiklal Marşımızın kabulü nedeni ile yine de Moskova Antlaşmasıyla Doğu Anadolu Bölgesi tamamen artık Ermenilere ait olmadığı iddiasını Moskova tarafından belirlenmesi ile gündeme gelmiş olaylarımız var. Ama öyle bir olay ki yedi düvene karşı mücadele verme azmi hiç yoktan sadece bayrağı için, dini için, şehitlik duygusu için, namusunu şerefini haysiyetini korumak için, siz yaştaki gençleri bile cepheye sürmekten anneler, babalar itina etmemiş kınalı kuzular adıyla cepheye göndermiş, hatta mermi atmasını dahi orada öğrenmişler ve düşmana karşı önce kafalarını, inançlarını, güçlerini sonrada millet olabilme içinde savaşanında insan olduğunu, yararlılarına dahi şefkat gösterdiği, bir zaferi kazanmışız.” şeklinde konuştu.
Mehmet Akif’i anmadan geçmemiz yanlış olur diyen Doç. Dr. Ergün Öz Akçora: “Tabiatıyla Mehmet Akif’imizi rahmetle anmadan geçmemiz yanlış olur. Gerçi Mehmet Akif Ersoy’u ayrı günde kutlamaktayız. Sizler biliyorsunuz ki 12 Mart 1921’de Mehmet Akif, İstiklal Marşını kabul ettirdi. Büyük bazı kişilerin yanında, yazarların yanında, şairlerin yanında Akif’in İstiklal Marşını Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlık sembolü olan bir şiiri ve Çanakkale Şehitleri adlı şiirini bıraktı. Bu bölgede mebusluk durumları yanında Meclis de kabul edilen ve bu İstiklal Marşı’nı 1921’de, 23 Nisan 1920’den bir sene sonra bunu kabul etti. Çünkü Osmanlı saltanatı artık 30 Ekim 1918 Mondros’la ve Sevr Antlaşmasıyla bunlar tamamen yok olma konumuna girebilecekti. Yeni bir devleti kurma temelini 23 Nisan 1920’de attık, ancak Cumhuriyeti tam olarak 29 Ekim 1923’de ortaya koyabildik. Neden? Çünkü Meclis 23 Nisan’da bir kurucu Meclisti, her şeyin başkanı olan o kişinin başkanıydı ama 29 Ekim’de kurulan artık Demokraside olan Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan olmak üzere ayrı kişiler toplandığında Meclis de alınan kararlarının tamamını hepsi Cumhurbaşkanında bitmiyor, Meclisi yönetecek birine geçtiğinde ve bu şekilde yeni bir Cumhuriyet hükümetini kurduk. Ancak burada Mehmet Akif’in en güzel notlarından biri ki Mehmet Akif çok yönlüdür, çok iyi bir sosyalcıdır. insan medeniyetlerini iyi tahlil etmiştir. Halkı çok iyi yönlendirmiştir, verdiği ağıtlarla, gezilerle, toplantılarla bilinçlendirmiştir. Uzun zaman Mısır’da kalma sebebi ise Çanakkale şehitleri adlı şiiri yazmıştır. Ve yine dediğimiz gibi her zaman İstiklal Marşı ile Çanakkale Zaferi birlikte artık anılmaya başlamıştır. O dönemin ünlüleri bir tanıtayım bazı konuları zaman zaman hep duyarsınız ama esas olan kimlerdir? Zaten burada çıkaracağız sonuç şudur ki o dönemlerde Komutanlar, Devlet adamları, Meclis Başkanları, Cumhurbaşkanları ve Krallıkları çok ünlü kişilerin olduğu dönemdi. Her ülkenin liderleri, komutanları hakikatten ilerde çok ünlü kişiler olacaksa bunu düşünmek lazım. İşte Çanakkale Deniz Zaferi hem batılı devlet adamları ile komutanları, hem de bizim devlet adamlarımızı ve komutanlarımızı en iyi şekilde eğiten ders çıkaran bir zafer olmuştur.”dedi.