Çanakkale Zaferi'nin 103. Yıldönümü ile 18 Mart Şehitleri anma günü tüm Türkiye’de olduğu gibi Solhan’da da törenle anıldı.

Kültür Merkezi konferans salonunda düzenlenen programa Kaymakam Fatih Okumuş, Belediye Başkanı Abdulhakim Yıldız, Solhan Cumhuriyet Başsavcısı İzzettin Bozkuş, kurum amirleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

Açılış Konuşmasını yapan Solhan Yatılı Bölge Ortaokulu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Mücahit Başçı,”Çanakkale, öyle bir destandır ki, Gözler hala onunla yaşarır, yürekler onunla ürperir, düşünceler onunla yücelir, bugün meydana gelmiş gibi canlıdır. Unutulmamıştır, unutulamaz da Çünkü o anaların gözyaşı, milletimizin onur ve şerefini koruma sevdası, şehidimizin canı ve kanıdır. Bu öyle bir zaferdir ki iman ve azmin, güç ve kuvvetinin canlı belgesi; mağrur ve zalim küfrün HAKKIN karşısında mağlubiyeti, maddenin mana özünde ezilip yok olmasıdır.

Tarih toplumların hafızasıdır. Geçmişimiz ile geleceğimiz arasındaki en önemli bağdır. Günümüz toplumların en önemli çıkmaz yeni nesilleri geçmişi ile buluşturamamak, geçmişin değerlerini benimsetememektir.

 Ecdadı, yeni nesillerle buluşturmak bu ülkenin olmazsa olmazıdır. Çünkü tarihini bilmeyen, hatırlamayan milletler hafızasını kaybetmiş insanlara benzer.

Çanakkale gerçeği, bizim manevi değerimizin zirvesidir. Bedrin aslanlarının ruhunu 20. Yüzyılda yansıtan asli değerimizdir.

Farkına varamadığımız değerimizdir Çanakkale. Çanakkale ile ilgili bilgiler savaşın şiddetli, ölenlerin çokluğu, Çanakkale’nin geçilmezliği ile sınırlı, peki 150 bini aşan şehit ve bir o kadar gazi'den geriye bugüne kalan nedir?

Çanakkale’den bugüne kalan bir Anadolu Kardeşliği Ruhu'dur. Neredeyse her vilayetin her mahallenin bir Çanakkale Şehidi vardır bu ülkede. Çanakkale bizim yüreğimize düşen ateştir.

 Bugün Çanakkale’den almamız gereken hisse, bir tek oğlunu dahi sırtını sıvazlayıp gözyaşlarını içine akıtan O Anayı, yeni evlendiği kocasını ertesi gün cepheye gönderen Gelini, bir daha geri gelmeyeceğini bildiği halde evladının gözünün içine baka baka "Allaha Emanet Ol" diyen o Babayı anlamak ve o hislere tercüman olmaktır. Bugünün nesillerine bu hakikati anlatmaktır.

 İşte Çanakkale gerçeği, o gelinin, annenin ve babanın yüreğindeki hakikatte saklıdır.

Gençlerimiz Çanakkale’yi sadece bir savaş olarak görmemeli, bir var oluş mücadelesi olarak bilmelidir.

Çanakkale, iman dolu göğüslerini düşmanı mağlup ettiği yerdir" Bir milletin en büyük sermayesi depolardaki silahlardan çok İman Dolu Nesli'dir.

 İşte bu nesli tarif eden Çanakkale'den kısa bir hatıra; Çanakkale de siperler arasındaki mesafe zaman  zaman 8 Metreye kadar düşüyor... Yani Ölüm kaçınılmaz, Öleni görüyor, 3 dakikaya kadar öleceğini biliyor ama en ufak bir fütur göstermiyor… Havada mermilerin bile çarpışıp yere düştüğü bir ortamda sarsılmak yok… İnancını yitirmek yok…

İşte İmanı da İnancı da ayakta tutan bu ruh, Çanakkale’yi Geçilmez kıldı.

Çanakkale de yaşayan sayısız olağanüstü hadiseler vuku bulmuş, cesedi bozulmamış şehitlerimizden, tüfeğini bırakmayan askerimizden, akşamları görülen manga ve seslerinden daha neler  neler...  Bugün maneviyattan yoksun insanlar "Hurafe" olarak yansıtmaya çalışsa da bizler "Vedduha" suresindeki "Rabbimizin bizi terk etmediği ve yolundan giderse asla terk etmeyeceği" gerçeğidir Çanakkale..

Bugün her zamankinden daha çok o ruha, inanca, birlikteliğe milletçe ihtiyacımız var... İşte Çanakkale’deki o Ruh, milletimizin mayasını oluşturan Ruh'tur. Yeni nesilleri bu gerçek ile buluşturmak, hissettirmek, o duyguyu vermek, ecdat ile torununu emanette buluşturmak herkesin asli vazifesidir.

Çanakkale zaferi ile birlikte şehitler günü olarak da andığımız bu anlamlı zafer gününde aziz şehitlerimizi huzurlarınızda minnet ve şükranla anıyorum.”dedi.

Günün anlam ve önemini ile ilgili konuşma yapan Kaymakam Fatih Okumuş:” Çanakkale Deniz Zaferinin 103. yıldönümü kutlu olsun. Çanakkale şehitlerimizi ve bütün şehitlerimizi rahmetle şükranla minnetle anıyorum. 18 Mart 1915’ten 6-7 Ocak 1916’ya kadar süren İngiliz ve Fransız Donanmalarının Çanakkale’ye yüklenmeleri, Çanakkale’yi geçirmemeleri özellikle bizim tarihimizde çok önemli tarihi pozisyonu, tarihi konumu ve tarihi anlamı olan muhasaradır. Çanakkale, tarihsel bir dönüm noktasıdır. Çanakkale bu ülkenin mayası ve hamurudur. Çanakkale’de bulunan şehitlerimiz bu ülkenin her yerinden gelenleri barındırır. Balkan’dan, Ortadoğu’ya, Anadolu’ya bütün memleketlerden gazileri, şehitleri 250 bin üzerinde şehit olan bir devletin, bir medeniyetin varisleriyiz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak unutmamamız lazım. Biz tarihte Osmanlı Müslüman tebaası olarak İngiliz ve Fransız’a birinci dünya savaşında devam etmekte olan bir Cephe Savaşında direndik, bu Çanakkale’den girip İstanbul’u işgal edip Rus’a bir soluk aldırma teşebbüsüydü. Çanakkale o zamanlarda geçilseydi. Mutlak suretle Osmanlı Başkenti 5 yıl daha erken alınmış olacaktı. Çarlık Rusya’sında komünizm olmayacaktı. Bolşevikler iktidara geçmeyeceklerdi. Bir de şu var uzayan savaş İtilaf Devletlerini kuvvetten düşürdü. Yani Çanakkale’nin böyle bir gücü ve etkisi olmuştur. Çanakkale gerçekten bizim mayamızdır, hamurumuzdur. Çanakkale 250 bin şehidin kanıyla, canıyla canını dişine takarak savunduğu bir cephedir. Dolayısıyla Çanakkale şehitlerimizi rahmetle anıyorum.”dedi.

Günün anlam ve önemine dair yapılan konuşmaların ardından Solhan Yatılı Bölge Ortaokul öğrencilerinin ‘Bir Destandır Çanakkale Destanı’ adlı slayt gösterimi ile Zuhal Köçer ve Beyhan Yıldız tarafından ‘Çanakkale’ şiiri okundu. Daha sonra Solhan Yatılı Bölge Ortaokul öğrencileri tarafından büyük bir özveri ile hazırlanan, katılımcılar tarafından büyük alkış toplayan ve salonda bulunanlara duygulu anlar yaşatan ‘Mehmet-Suna-Anne’ oyunu sahnelendi.

Program, öğrencilerin ‘Çanakkale Türküsünü’ seslendirilmesiyle sona erdi.