Bingöl’de Eğitim-Bir-Sen Kitap Kafede "Okur-Yazar Buluşması" kapsamında Akademisyen Yazar İbrahim Dağılma, İman Abidesi Mehmet Akif Ersoy adlı kitabın tanıtım programında öğrencilerle buluştu.

"Okur-Yazar Buluşması" programında, Eğitim-Bir- Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava ve Akademisyen Yazar İbrahim Dağılma birer konuşma yaptı.

Kava, "Hayırlı hizmetlere vesile olacağımız alanlarda yapacağımız çalışmalardır.  Hele sizler gibi böyle değerli kardeşlerimiz, bacılarımız ve erkek kardeşlerimiz buralara geldikleri zaman gerçekten daha anlamına uygun bir hale gelecektir. İlk olarak bu projemizle ilgili fikir ortaya atıldığı dönemde açıkçası heyecanlanmıştık. Neticede bu mekan, bizi sizlerle buluşturacaktı. Mekanımız, biraz önce de bahsettiğim gibi belki bu yönüyle daha anlamlı hale gelecekti. Hamdolsun işte ilk günden bugüne kadar geldik. Şu ana kadar iki tane okulumuzdan öğrencilerimizle kardeşlerimizle buluşmalarımız oldu." şeklinde konuştu.

"Müslümanlar olarak hepimize bir vazife düşüyor"

Zor günler ve zamandan geçildiğine vurgu yapan Kava, "Hz. Adem’den bu yana hak batıl mücadelesi devam ediyor ve kıyamete kadar devam edecek. Bu mücadelenin sürdüğü topraklar ve coğrafya burasıdır. Bizleri rahat bırakmayacaklar ama bu konuda bilinçlenmemiz ve okumamız lazım.  Dünyayı anlamamız lazım. Bakın İslam coğrafyasına Filistin’e, Arakan’a, Suriye’ye bakın, arkadaşlar dünyanın her tarafında şu an Müslümanlar zulüm görüyor. Bir Müslüman olarak hepimize bir vazife düşüyor. Bizim herkesten, düşmanımızdan daha fazla çalışmamız, gayret etmemiz, daha fazla okumamız lazım." ifadelerini kullandı.

Program da yazdığı kitapları tanıtan Eğitimci- Yazar İbrahim Dağılma, "İman Abidesi Bir Şair Mehmet Akif Ersoy" adlı kitabıyla ilgili bilgiler vererek, Mehmet Akif Ersoy’un mücadelesinden kesitler sundu.

Dağılma, "Okur-yazar buluşması bağlamında bir araya gelip, elbette bir yazar yazmış olduğu kitabı bir buluşma da tümüyle anlatması, tümüyle ondan bahsetmesi, biraz zor olacak. Ben burada bir 15 dakika kadar Mehmet Akif Ersoy kitabından bahsedeceğim. Bizim buluşma konumuz olan kitabımız birçoğunuzun da önünde var, İman Abidesi Bir şair Mehmet Akif Ersoy ben öncelikle bu kitabın serüvenini anlatmak istiyorum. Okulda öğrencilere söylüyorum, arkadaşlar aklınıza gelen hiçbir cümleyi es geçmeyin.  Aklınıza gelen hiçbir anlatımı ve bir düşünceyi, bir kısa bir anıyı es geçmeyin, onu bir yere not edin, muhakkak günün birinde orada tıpkı mayalanmaya hazır bir yoğurt gibi ve fidana durmaya hazır bir tohum gibi verimini verecektir.  Benim de emin olun ki kitap çalışmam da bu türlü noktaların bir çıkışı var diyebiliriz." ifadelini kullandı.

Mehmet Akif’in önemli özeliklerini anlatan Dağılma, "Mehmet Akif, gönlünde, yüreğinde, hayatında ve şiirlerinde iman olan bir şair. Böyle bir şair olduğu için de biz onu gerçekten araştırma gereği hissettik. Kitabımızı okurken göreceksiniz Akif’i sadece kendi penceremizden anlatmadık. Akif’e dost olan düşman olan ve Akif üzerinden çeşitli projeler yürütmek isteyen hemen hemen her insanın bakışından Akif’i almaya ve oradan süzerek bizim tanımamız gereken, bizim bilmemiz gereken, Akif'i anlatmaya çalıştık." dedi.

"İyi bir evladın yetişmesinde anne ve babanın etkisinin çok önemli"

İyi bir evladın yetişmesinde anne ve babanın etkisinin çok önemli olduğunu ifade eden Dağılma, "Mehmet Akif Ersoy’un yetişmesinde babası Mehmet Tahir Efendi önemli bir noktadadır.  Annesi Emine Şerif Hanım önemli bir noktadır. Düşünebiliyor musunuz babası Mehmet Tahir Efendi asla terbiyede kendi evladına bağırıp, çağırmayı ona kızmayı ya da onu dövmeyi esas almamıştır. O evladını terbiye de her zaman rol model olmuştur. Bugün anne babalar olarak, bu noktada önemli bir eksiğimiz var." diyerek çocuk eğitimine dikkat çekti.

"Bir evin güzelliği içindeki Kur’an eğitimden geliyor"

Mehmet Akif Ersoy’u yetiştiren üç şey olduğuna işaret eden Dağılma şunları söyledi:

"Bu üç şeyden biri de İstanbul Sarıgüzel’deki evidir bu ev bildiğimiz İstanbul’un eski evlerinden ahşap türü iki katlı bir evdir. Bir evin güzelliği oradan gelmiyor, evin güzelliği içindeki Kur’an eğitimden geliyor. Mehmet Tahir Efendi kendi çocuklarının gönlüne, dimağına sürekli akıtmaya çalıştığı bir bal şerbeti olan Kur’an ayetlerinden bahsediyoruz. İşte Mehmet Akif Ersoy böyle bir evde yetişti.  Mehmet Akif’in annesi onun hakkındaki düşledikleri, sarıklı, sakallı cübbeli bir âlim olacak. Evet, güzel bir düşünce ama babası da aynı zamanda annesini şu şekil ikna etmeye çalışıyordu. Hanım,  biz zaten evladınızı evimizde Allah’ın razı olduğu terbiyeyi veriyoruz. Bizim evladımızın dünya nazarındaki bugün müspet dediğimiz, pozitif ilimler dediğimiz noktada yetişmesi lazım. Mehmet Akif Ersoy bir taraf dan Kur’an zikirli bir evden manevi olarak gıdalanırken, depolanırken, bir yandan da rasathaneli bir laboratuvarlı bir mektepten dünyevi olarak ne yapıyordu yetişmeye çalışıyordu. Bugün bizim yetişme tarzımız bu olmalıdır. Bir taraftan manevi kanatla bir taraftan Allah’ın dünya açısından bize lütfetmiş olduğu imkanlarla uçuşmaya çalışacağız. Sadece bir tarafla uçmaya çalışırsak bu mümkün değildir.  Biz Akif’i o pencereden görüyoruz ve o pencereden değerlendiriyoruz."