Mardin’in Midyat ilçesi Lokman Hekim Mesleki Teknik Anadolu Lisesinde öğrencilere güven duygusunu aşılamak için başlatılan “Kantincisi olmayan kantin” uygulaması öğrencilerin takdirini kazandı.

‘Alışverişlerini yapan öğrencilerin paralarını kutuya bırakması, paraları yoksa veresiye defterine ismini ve borcunu yazıp daha sonra ödemesini yapması’ şeklinde yapılan “Bu kantinde, kantinci yok” uygulama, okuldaki idareci, öğretmen, veli ve öğrencilerin iş birliğiyle uygulanan bir proje. Sloganı ise “Güven varsa, kantinciye gerek yok.”

‘Değerler Eğitimi’ kapsamında güven duygusunu ve güvenilir olmayı aşılamak için başlatılan projenin amacı, öğrencilerin güvenilirlik duygularını ve emin olma sıfatının davranışlarına kazandırılması olarak belirtildi.

Kantinin en önemli özelliklerinden bazılarının ise; israil ürünlerinin satılmaması, Cuma günleri bazı ürünlerde indirim yapılması olduğu belirtildi.

Kantin, ‘Sevginin temeli karşılıklı GÜVEN’dir’, ‘Güven varsa SEVGİ de vardır. İkisi de varsa BAŞARI da vardır’, ‘Bir insan için en büyük meziyet EMİN bir şahsiyet olmaktır’, ‘Kantinimizde israil ürünleri satılmamaktadır.’ sözleri ile süslendi.

Takdirle karşılanan uygulama ile ilgili duygularını paylaşan okul müdürü, veli ve öğrenciler uygulamadan çok memnun olduklarını, büyüklerinden miras kalan bu güzel geleneği devam ettirdikleri için mutlu olduklarını söylediler.

Projenin mimarı Okul Müdürü Nurullah Yeşilmen, uygulamanın, örnek olması ve her yerde yaygınlaşması gerektiğini söyledi.

“Ön yargılarımızı kırıp güven duygusunu aşılamalıyız”

Projeye ilkin önyargı ile yaklaşanların olduğunu ancak projenin beklentileri fazlasıyla karşıladığını ve amacına ulaştığını belirten Yeşilmen, güvenilir birey ve toplum inşa etmek için en çok ihtiyaç olan hususun ön yargıları kırıp çocuklara güven duygusunu aşılamak olduğunu söyledi.

Yeşilmen, “Çocuklarla beraber mükemmel bir projeye imza attık diye düşünüyorum. Bu tür etkinliklerin, farklı okullarda da Türkiye’nin farklı illerinde de uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Bu tür etkinliklerin artırılması toplumun refahı ve huzuru için çok iyi olacaktır. İlk başlarda her ne kadar ‘bu iş olmaz’ diye biraz ön yargılı yaklaştıysak da sevgiyle yaklaşınca projenin bir yerlere geldiğini gördük.” dedi.

“Çocuklarımızda karşılıklı bir güven olduktan sonra çok iyi yerlere geleceğimizi umut ediyorum.” diyen Yeşilmen, sözlerine şöyle devam etti:

“Çocuklarımız bu konuda çok hoşnut, bizler de öyle.  Çocuklarımız geliyorlar, kendi paralarıyla kantinden istediklerini alıyorlar. Parası olmayan da veresiye defterine sonra ödemek şartıyla isimlerini ve borçlarını yazıp ihtiyacı olan malzemeyi alıyor.” dedi. 

“Gelecek nesiller adına çok önemli bir proje”

Değerler eğitiminin hayati bir mesele olduğuna dikkat çeken Yeşilmen, yaygınlaşması durumunda gelecek nesiller adına umut veren bir proje olduğunu belirterek şunları söyledi;

“Bu tür projeler gelecek nesiller adına güveni tesis etmek için umut veren, çok önemli projelerdir. Bu değerler bizim özümüzdür. Bunlar olmadan eğitim ve öğretimde bir yere varılacağına ihtimal vermiyorum. Sadece okul okumakla olmaz. Herkes bu gelenek ve göreneklerimizi öğrenmelidir. Ahlaki değerlerimizi özümsemelidir. Çocuklarımız birer cevherdirler.  Kayıp bir eşya ya da para buldukları zaman dürüstçe gelip veriyorlar. Aramızda bu sevgi bağı oluştuğu zaman bu projeyi uygulamaya kara verdik.

“Allah muvaffak etsin”

Öğrenci velilerinden Zeynep Pekediz ise uygulamadan çok memnun olduklarını ve gurur duyduklarını belirtti.

Pekediz,” Kızım bu okulda öğrenci. Bence çok güzel ve herkese örnek olacak bir proje. Biz çok memnunuz. Kızım eve gelip söylediği zaman biraz şaşırdık, olabilir mi diye.  Ama gelip gördük, gerçekten oluyormuş. Gurur duyduk müdürümüzle bu uygulamayı başlattığı için. Bazen bizde alışveriş yapıyoruz. Hem fiyatlar da uygun. Diğer velilerde çok hoşnut. Diğer okullara da tavsiye ediyoruz. Allah muvaffak etsin.” şeklinde konuştu.

“Birbirimize olan güvenimiz artırıyor”

Okul öğrencilerinden Rıdvan Kaya ise “Osmanlıdan gelen bir gelenek. Okul müdürümüzün bize olan güvenini gösteriyor. Birbirimize olan güvenimiz artırıyor.” dedi

Kübra İşcan ise şöyle konuştu: “Okulumuzun bize duyduğu güven tablosunu ortaya koyuyor. Kantin var kantincimiz yok. Kendimiz gelip alışverişimiz yapıyoruz. Paramız olmadığımız zaman yazdırabiliyoruz. Okul müdürümüzün bize güvendiğini gördük.” dedi

İrem Er ise “Kantin var, kantinci yok projesi birbirimize olan güvenimizi artırıyor. Bunun her okulda olması gerekir. Kısaca şunu söylüyorum; güven olduktan sonra kantinciye gerek yok.” İfadelerini kullandı.