Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak Pilot Üniversite kapsamında Bingöl’de arıcılık yapan üreticilere yönelik hafta sonu düzenlenen çalıştayda konuştu.
Pilot Üniversite kapsamında Bingöl’de arıcılık yapan üreticilere yönelik hafta sonu düzenlenen çalıştayda konuşan Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, “Amacımız bölgesel kalkınmayı sağlamak. Bingöl balının markalaştırılması yolunda balımızı, bal ürünleri dediğimiz propolis, polen, arı sütü ve arı zehrinin üretimini arttırıp ekonomik değerini yükseltmektir.”dedi.
Bingöl Üniversitesi’nde Bingöl balını markalaştırma çalışmaları kapsamında bitkilerin kullanılması ile ilgili çalıştay düzenlendi. Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması programı kapsamında Bingöl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü tarafından Ziraat Fakültesi konferans salonunda 3-4 Şubat 2018 tarihleri arasında Bingöl Arıcılar Birliği Üyelerine Bingöl’ün farklı bölgelerinde üretilen ballarla (coğrafik işaret alma-markalaştırma amaçlı) ilgili bitkiler konusunda iki günlük eğitim verildi. Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Lütfi Behçet’in konuşmacı olarak da katıldığı çalıştayın açılış oturumuna Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Çiftçi ve Prof. Dr. Hakan Olgun, Bingöl Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Can Üzer ile arıcılar katıldı.
“Amacımız arıcılarımızın ekonomik anlamda daha güçlü olmalarını sağlamak”
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Çapak, “Amacımız arıcılarımızın ekonomik anlamda daha güçlü olmalarını sağlamaktır” diye sözlerine başladı. Proje çalışmalarının uzun zamandır devam ettiğini aktaran Prof. Dr. Çapak, “YÖK, Maliye Bakanlığı ve Kalkınma Bakanlığı’nda devam eden toplantılarımız ve görüşmelerimiz oluyor. Üniversitemizde kurduğumuz PİKOM birimimizle yaptığımız güzel çalışmalarımız var. Pilot Üniversite kapsamında hazırladığımız projeleri yürütmek üzere Üniversitemize 60 milyon TL bütçe ayrıldı. Bu Bingöl ve Üniversitemiz için çok ciddi bir rakam. Üniversitemizin yıllık bütçesi; bunun içinde personel maaşları ve bütün giderlerimiz dahil 30 milyon TL’dir. Devlet bu konuda kendine düşeni yaptı. Bundan sonra sorumluluk bize düşüyor. Biz bunu çok güzel bir şekilde değerlendirirsek Bingöl balı Türkiye’nin en iyi balı, arıcılarımız da ekonomik anlamda Türkiye’nin en iyi arıcıları olacaktır. Hedefimiz burada elde edeceğimiz ürünün kalitesini arttırmak, kalitesini arttırırken ekonomik değerini arttırmak ve daha iyi pazarlamasını sağlamaktır” şeklinde konuştu.
“Arı ürünlerini de önem vermeliyiz”
“Bal ürünleri dediğimiz propolistir, polendir, arı sütüdür, arı zehridir bunların üretiminin arttırılması ve güzel bir ekonomik değer biçip pazarlamamız gerekiyor” diye sözlerine devam eden Prof. Dr. Çapak, “Özellikle propolisin ekonomik anlamda iyi değerlendirilmediğini düşünüyorum. Pazarı yok diye biliniyor ama başka yerlerde çok iyi bir pazarının ve ekonomik değerinin olduğunu öğreniyoruz. Biz arı ve arı ürünlerinden neler elde edebileceğimizi ve kaliteyi da daha nasıl yükselteceğimizi bilirsek Bingöl arıcılarını ve Bingöl balını hak ettiği yere getirebiliriz. Tabi bizim burada yapacağımız akademik çalışmalar yürütüp bilimsel açıdan verileri size sunmaktır. Siz üretici arkadaşlarımıza çok iş düşüyor. PİKOM birimimiz olarak proje çağrılarına çıktı. 12 Şubat’a kadar araştırmacılar projelerini bize sunacaklar. Mart başına kadar bunların değerlendirmelerini yapacağız. Baharla birlikte başlamazsak geç kalmış oluruz. En kısa sürede siz değerli üreticilerle de el ele verip bu projeleri hayata geçireceğiz. Lütfi Behçet Hocam bitki florası ve endemik bitki alanında yaptığı güzel çalışmalarını sizlerle paylaşacak. Projenin en önemli ayaklarından biri sizlersiniz. Sizler, bal ve diğer arı ürünlerinin kalitesinin daha da yükseltilmesi, toplanması ve arttırılmasını sağlamazsanız bizim yapacağımız çalışmalar akademik düzeyde kalır. Amacımız sadece akademik çalışma yapmak değil, bölgesel kalkınmayı da sağlamaktır. Arıcılarımızın ekonomik anlamda güçlü olması Bingöl’ün ekonomik anlamda güçlü olmasıdır” şeklinde sözlerini noktaladı.
“Bingöl bitki örtüsü yani florası bilinenden çok daha zengin”
Açılış konuşmasının ardından Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Lütfi Behçet, çalıştay kapsamında iki gün süreyle arıcılara bu programa daha iyi katkı sağlamaları için neler yapabilecekleri ve nasıl katkı sağlayacakları konusunda eğitim verdi. Prof. Dr. Behçet, çalıştay esnasında Bingöl bitkileri hakkında bugüne kadar yapılan çalışmaların çok yetersiz olduğunu belirterek; Bingöl’ün gerçek bitki potansiyelini yansıtmaktan çok uzak olduğuna işaret etti. Son 6 yıl içerisinde yapılan çok sınırlı çalışmalarla bile Bingöl florasının bilinenden çok daha zengin olduğunu belirtti. Endemik ve bilhassa Bingöl’e has lokal endemik bitkilerin tespitiyle söz konusu coğrafik işaretleme (markalaşma yönelik) metodu en çok güvenilen ve kullanılan yol olduğunu ifade eden Prof. Behçet, “Flora araştırmaları için yetişmiş bilim elemanları ile bu tip çalışmalar yapılabilir. Bu çalışmalar bir taraftan peryodik olarak arazinin taranıp usulüne uygun bitki toplamayı gerektirdiği gibi; bir yandan da materyalin laboratuarda harbaryum materyali haline getirilmeyi (presleme, kurutma, teşhis vs.) gerektirmektedir. Dolayısıyla bu süreç uzun soluklu ve meşakkatli bir süreçtir.” dedi.
Prof. Dr. Behçet, bölge insanımız açısından bu çalışmaların çok gecikmemesi için Bingöl arıcılarına konu ile ilgili eğitim verilerek onlardan faydalanma amaçlı çalıştay düzenlendiğini ifade etti. Prof. Dr. Behçet, bu kapsamdaki çalışmaların Bingöl’e katkı sağlaması temennisinde bulundu.