Solhan’daki Sivil Toplum Kuruluşlarından Solhan İHH, Solhan Çağrı-Der, Solhan-Der, Eğitim Bir-Sen, Genç Memur-Sen, Büro Memur-Sen, Diyanet-Sen, Ginc-Der, Kamaran Tutel Derneği ile Cihannüma öncülüğünde bir araya gelen Solhanlılar, Cuma Namazı sonrasında Ulu Camii önünde bir araya gelerek ABD'nin şer planına karşı kitlesel basın açıklaması düzenledi.

Basın açıklaması öncesi İlyas Çaptuğ Hoca tarafından Kur’an-ı Kerim tilaveti okundu. Ardından STK’lar adına basın açıklamasını Solhan Çağrı-Der Başkanı Muhsin Barış okudu.

Her geçen gün İslam coğrafyası, küresel sömürü düzenlerinin eliyle kan gölüne çevrildiğini ifade eden Barış, “Suriye'de her gün bir insanlık dramı yaşanırken, Arakanda çocuk ve kadınlar hunharca katledilirken, Yemen de Afganistan da ve daha birçok yerde kâfirlerin hedefin de hep Müslümanlar olmuştur. Bir yandan Müslümanların üzerine ölüm yağdırılırken bir yandan da kutsallarımıza el uzatılmaktadır.” dedi.

Terör şebekesi olarak tescillenen İsrail ve onun bu devirde kullanışlı bir piyonu olan Trump aracılığıyla ilk kıblemiz olan Kudüs'ümüzü İşgalci İsrail'in siyonist emelleri doğrultusunda başkent ilan etme cüretini göstermiştir.” diyen Barış şunları söyledi:“Yaklaşık bir asırdır Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın esareti, nice acılara ve katliamlara tanıklık etti. 1947'de başlayan işgal sürecinde Siyonistler, başta büyük şeytan ABD olmak üzere Batı'nın da desteğiyle büyük katliamlar işledi. Müslümanlar için mukaddes olan Mescid-i Aksa'nın yıkımı için altı oyuldu, ezanlar susturuldu ve avlusunda nice canlar şehid edildi.”

Barış, “Maalesef bugüne kadar İslam ümmeti, yaşanan büyük zulme karşı güçlü bir duruş gösteremedi. Bu sessizlik ve zillet hali her geçen gün Siyonist işgalcilerin ve onun destekçilerinin daha büyük bir cesaret ve pervasızlıkla işgali büyütmelerinin yolunu açtı. Ümmetin zelil yöneticileri kendi koltuk ve saltanatlarını koruma telaşına düşüp ümmetin onurunu ve izzetini göz ardı ettiler. Zalimlere uşaklık edip, ümmet mazlum evlatlarıyla ile uğraştılar. Fitneye teşne olup, zalimin kölesi ve kuklası oldular.” dedi.

“Halkımız ve bütün insanlık bilmeli ki bu bölgede akan bütün kanın, bütün iç savaşların ve bütün terör olaylarının arkasında doğrudan ya da dolaylı olarak katil şebeke İsrail vardır.” diyen Barış, “Siyonist İsrail yönetimi bütün İslam ülkelerini ve bütün dünyayı ateşe vermekten kaçınmayacak kadar sapkın bir inanca sahiptir. İsrail’in kurulduğundan beri izlediği politika asla değişmemiştir. İsrail, Türkiye’ye ait toprakların da içinde bulunduğu geniş bir coğrafyayı kendi kutsal ülkesi olarak görmekte ve buraları ele geçirebilmek için her türlü yönteme başvurmaktadır.” İfadelerini kullandı.

Barış, “Bugün başta Filistin olmak üzere; Suriye’de, Mısır’da,  Doğu Türkistan’da, Myanmar’­­da zalimlere karşı İslami kimlikleriyle onurla mücadele eden Müslüman kardeşlerimize direnişlerinde yalnız olmadıklarını ve “Müslümanlar ancak kardeştirler” ayetini ete kemiğe büründürdüğümüzü haykırmak için toplandık.Siyonist İsrail’in bu küstahça davranışlarının kaynağı Batı’dan aldığı cesarettir. Birleşmiş Milletler, NATO, ABD ve Avrupa Birliği İsrail’in her sapkınlığına el altından ya da açıktan destek olmaktadır. İslam coğrafyasının parçalanmışlığı, Müslümanların sessizliği, Müslüman halkların basındaki liderlerin İslam ülkelerinde yapılanlara kayıtsız kalması İsrail’i cesaretlendirmektedir. Terör örgütü İsrail var olduğu müddetçe bu coğrafyanın barış ve huzura kavuşması mümkün değildir. Bölgedeki etnik kavgaların, mezhep savaşlarının ve de tüm terör olaylarının kışkırtıcısı İsrail’dir.” dedi.

“İsra ve Mirac’ın şehri Kudüs’ün işgali kabul edilemez”

İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın işgali kabul edilemez.” Diyen Barış Şunları söyledi: “İsra ve Mirac’ın şehri Kudüs’ün işgali kabul edilemez. Etrafı bereketlendirilmiş ve mübarek kılınmış Filistin topraklarının işgali kabul edilemez. Bizim için mübarek kılınmış topraklarda, mübarek kılınmış bir şehirde ve mübarek kılınmış bir mabette küstah İsrail’in silahlı unsurlarının kanlı ve kirli postalları ile dolaşması en aşağılık bir davranıştır. Bir ırkın üstünlüğünü ve seçilmişliğini iddia eden Siyonizm’in insanlığa getireceği ancak ve ancak köle düzenidir.
Bölgeye barış ve huzurun gelmesinin tek yolu Kudüs’ün tekrar Müslümanlarca idare olunmasından geçmektedir. Hazreti Davut’un Kudüs’e hâkimiyeti insanlığa saadet getirmiştir. Hazreti Süleyman’ın Kudüs’e hâkimiyeti insanlığa huzur getirmiştir. Hazreti Ömer Kudüs’ü fethetmiş ve oradaki tüm insanların can ve mal emniyeti sağlamış, bölgeye huzur ve saadet getirmiştir. Selahaddin Eyyub-i Kudüs’ü yeniden fethetmiş ve aynı şekilde oradaki tüm insanların her türlü hakkını teminat altına almıştır.”

“İşgalci İsrail çok yakında nasıl bir inkılâba uğrayıp devrileceğini bir kez daha haykırmış oluyoruz”   

Oysa aynı Kudüs Haçlı ordularınca işgal edildiğinde Sapkın Hıristiyanlar şehirde Müslüman ve Yahudi katliamı yaptığını dile getiren Barış, “Aynı şekilde Kudüs Siyonist Yahudilerin eline geçtiğinde ise onlarda Müslüman ve Hıristiyan katliamı yapmışlardır. Sapmış ve Allah’ın gazabına uğrayanlarla beraber yürümenin insanlığa bir faydası yoktur. Bu gün burada yaptığımız bu açıklama ile tüm dünyaya Kudüs’ün sahipsiz olmadığını beyan etmiş oluyoruz. Başta terör şebekesi İsrail ve büyük şeytan Amerika'yı lanetliyoruz.Ve buradan yaptığımız bu açıklama ile terör örgütü İsrail’e “çok yakında nasıl bir inkılâba uğrayıp devrileceğini” bir kez daha haykırmış oluyoruz.” İfadelerini kullandı.

“İşgalci İsrail’in Kudüs’ten ve işgal ettiği topraklardan sökülüp atılacağı günler çok yakındır”

 
Terör örgütü İsrail’in Kudüs’ten ve işgal ettiği topraklardan sökülüp atılacağı günler çok yakın olduğunu ifade eden Barış, “İnanıyoruz ve diyoruz ki Zafer inananlarındır ve zafer yakındır. Bütün dünya Müslümanları şunu artık anlamalıdır ki; İslam ümmetinin huzuru ve kurtuluşu ancak birlik ve beraberlikte yani kardeşlik ve vahdettedir. Zaman, ümmetin özelde Ortadoğu’da ve dünyanın her tarafında çektiği çile ve ıstıraba “Artık yeter!” demek için haykırma zamanı. Zaman, Haçlı ve Siyonist zihniyetinin dünyalık menfaatleri için Müslümanlara çektirdiğine yeter demenin zamanı. Bütün İslam dünyası bu gerçeği artık görmelidir.” diye konuştu.

Son olarak Barış,  konuşmasını şöyle tamamladı: “ABD'nin  bu küstah teşebbüsüne karşılık, başta ülkemiz olmak üzere bütün İslam ülkeleri der hal Kudüs'ü Filistin'in başkenti ilan etmelidirler. Filistin'in başkenti Kudüs'te konsolosluk açıp, terör şebekesi İsrail'in siyasi ve ekonomik hertürlü varlığına el konulmalıdır.Terör şebekesi İsrail ve piyonu ABD ile her türlü Antlaşma şartsız bir şekilde feshedilmelidir.Filistin direnişimize ve şehidlerimize selam olsun!
siyonizmle mücadele bilincini kuşanıp, ümmet, vahdet ve cihad hattında bu siyonist düşmanla anlayacağı dille konuşmak için direniş ve cihad siperlerine katılan bütün yiğitlere selam olsun.”

Program İlçe Vaizi Osman Numanoğlu’nun yaptığı dua ile sona erdi.