HÜDA PAR Bingöl Gençlik Kolları Başkanlığı, Siyonist işgalcilerin Kudüs'te estirdiği teröre dikkat çekmek için "Aksa için Yola Çık" sloganıyla yürüyüş ve bisiklet turu düzenledi.
İsrail’in Kudüs'te Müslümanlara yönelik estirdiği teröre dikkat çekmek amacıyla HÜDA PAR Bingöl Gençlik Kolları Başkanlığı, "Aksa için Yola Çık" sloganıyla yürüyüş ve bisiklet turu düzenledi.
Merkez Polisevi Kavşağı'nda bir araya gelen birçok kişi yürüyüş gerçekleştirdi. Kalabalık, Genç Caddesi Dörtyol Saat Kulesi önüne kadar "Kahrolsun İsrail" ve "Bingöl'den Aksa’ya bin selam" sloganları atarak yürüdü.
Burada HÜDA PAR Bingöl Gençlik Kolları Başkanı Fuat Sönmez tarafından basın açıklaması okundu.
İslam coğrafyasındaki her işgalin, fitne ve terörün içinde olan işgalci çetenin, son birkaç aydır barbarlığını ve vahşiliğini Kudüs ve Mescid-i Aksa merkezli daha da arttırdığını ifade eden Sönmez, "Ezanın yasaklanması; sokak ortasında, evlerinin önünde, mescit avlularında Filistinli Müslümanların şehit edilmesi, 1967'den bu yana ilk kez Mescid-i Aksa'da cumaya izin verilmemesi İsrail zulmünün giderek artan alçaklığına birkaç örnektir. İsrail, Müslümanları kışkırtmaya yönelik aşağılık davranışlarına devam ediyor." dedi.
"İslam dünyasının aydınlık günleri Kudüs'ün işgali ile yerini karanlık günlere bırakmıştır"
İslam dünyasının aydınlık günlerinin Kudüs'ün işgali ile yerini karanlık günlere bıraktığını dile getiren Sönmez, sözlerine şöyle devam etti: "Kudüs'ün özgürlüğünü savunmadan ne özgürlük ne de insan hakları savunuculuğu yapılamaz. Şunu net olarak anlamak gerekir ki Kudüs meselesi sadece Filistinli Müslümanların veya Arapların meselesi değil, tüm dünya Müslümanlarının üzerinde imani bir sorumluluktur. Kudüs, ümmetin kalbidir. Bingöl, Bağdat, Halep, Şam, Kabil, İslamabad, tüm İslam şehirleri bu bedenin birer uzvudur. Hadisi şerifin diliyle, birinin acısı ve sevinci bir diğerinindir. Bir bedenin uzuvları hükmünde olan ümmetin, birbirinden ayrı gayrı olması, birinin diğerini düşmanına terk etmesi, ona cephe alması mümkün değildir. Allah şahit olsun ki hak, adalet ve İslam adına birimiz hepimiz, hepimiz birimiz içiniz ve tüm Müslümanlar, bu davaya destek vermek, maddi ve manevi imkânlarını seferber etmek mecburiyetindedirler. Ümmetin onuru ayaklar altına alınırken, gayret ve hamiyet sahibi hiçbir müminin bu trajediye sessiz kalması düşünülemez."
Ümmet coğrafyasında akan kanın, iç savaşların ve terör olaylarının arkasında doğrudan ya da dolaylı olarak Siyonist çetenin olduğunu vurgulayan Sönmez, "İşgalci İsrail sadece Müslümanlar için değil, insanlık için bir bela ve bitmek bilmeyen bir zulüm kaynağıdır. Öyleyse gün, Kudüs için bir şeyler yapma, Mescid-i Aksa'yı yalnız bırakmama günüdür. Evet, bugün Kudüs en zor günlerinde bizden gür bir ses bekliyor. Gelin, hep birlikte sesimizi yükseltelim, bütün gücümüzle ve imanımızla Mescid-i Aksa'ya sahip çıkalım. Bizler, bütün ümmeti Muhammed'i, ümmetin âlimlerini, kanaat önderlerini, devlet yetkililerini ve yöneticilerini, uluslararası kurum ve kuruluşları Kudüs'ün özgürlüğü için hep birlikte harekete geçmeye, konuyu Türkiye ve dünya gündemine taşımaya gayret etmeliyiz." ifadelerini kullandı.
"Müslümanların sessizliği işgalci İsrail'i cesaretlendirmektedir"
Sönmez, Müslümanların sessizliği ve parçalanmışlığının terör şebekesini cesaretlendirdiğini belirterek, "Siyonist çeteyi başa bela eden ve bu küstahça davranışlarına kaynaklık eden, Batı'dan aldığı cesaret ve dış ilişkiler adına onlarla anlaşma imzalayan, elçilik açtıran işgüzar Müslüman idarecilerdir. Birleşmiş Milletler, NATO, ABD ve Avrupa Birliği ve yerli iş birlikçiler İsrail'in her sapkınlığına el altından ya da açıktan destek olmaktadır. İslam coğrafyasının parçalanmışlığı, Müslümanların sessizliği ne yazık ki işgalci İsrail'i cesaretlendirmektedir. Bilelim ki terör devleti İsrail var olduğu müddetçe bu coğrafyanın barış ve huzura kavuşması, ümmetin bir ve beraber olması mümkün olmayacaktır. Bölgedeki etnik kavgaların, mezhep savaşlarının ve de tüm terör olaylarının başaktörü İsrail'dir. Haliyle ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa'nın işgali kabul edilemez. İsra ve miracın şehri Kudüs'ün işgali kabul edilemez. Etrafı bereketlendirilmiş ve mübarek kılınmış Filistin topraklarının işgali kabul edilemez. Siyonist İsrail'in topraklarımızdaki varlığının vebali tüm İslam ülkelerinindir. Bu küstahlıklar karşısında tüm hükümetler öncelikle Siyonist İsrail'le olan ilişkilerini kesmelidirler ve ayrıca İsrail büyükelçilikleri kapatılmalı, hepsi derhal def edilmelidir!" şeklinde konuştu.
Son olarak Sönmez, "Sonuç olarak, inanıyoruz ki zafer inananlarındır ve zafer yakındır. Bütün dünya Müslümanları şunu artık anlamalıdır ki İslam ümmetinin huzuru ve kurtuluşu ancak birlik ve beraberlikte yani kardeşlik ve vahdettedir. Zaman, ümmetin özelde Ortadoğu'da ve dünyanın her tarafında çektiği çile ve ıstıraba 'Artık yeter!' demek için haykırma zamanıdır. Zaman, Haçlı ve Siyonist zihniyetinin dünyalık menfaatleri için Müslümanlara çektirdiğine 'Yeter' demenin zamanıdır." dedi.