Advert
as

“Mescid-i Aksa, Ümmet-i Muhammedin Şerefi ve Namusudur”

 “Mescid-i Aksa, Ümmet-i Muhammedin Şerefi ve Namusudur”

Solhan Sivil Toplum Kuruluşları tarafından düzenlenen kitlesel basın açıklamasında, Mescid-i Aksa’nın Ümmet-i Muhammedin Şerefi ve Namusu olduğunu belirtilerek Mescid-i Aksa'nın işgal edilmesi ve ibadete kapatılmasına tepki gösterildi.


Mescid-i Aksa'nın işgal edilerek ibadete kapatılmasına tepki gösteren Solhan’daki Sivil Toplum Kuruluşlarından İHH, Çağrı-Der, Eğitim Bir-Sen, Genç Memur-Sen, Ginc-Der, Kamaran Tutel Derneği ile Cihannüma Cuma namazı sonrasında Ulu Camii önünde bir araya gelerek kitlesel basın açıklaması düzenledi.  

 

STK’lar adına basın açıklamasını okuyan İlçe Müftü vekili Vaiz Osman Numanoğlu, İslam coğrafyasındaki her işgalin, fitne ve terörün içinde olan işgalci İsrail'in, son birkaç aydır barbarlığını ve vahşiliğini Kudüs ve Mescid-i Aksa merkezli daha da arttırdığını söyledi.

 

Numanoğlu, "Ezanın yasaklanması; sokak ortasında, evlerinin önünde, mescit avlularında Filistinli Müslümanların şehit edilmesi, 1967'den bu yana ilk kez bu cuma Mescid-i Aksa'da cumaya izin verilmemesi, İsrail zulmünün giderek artan alçaklığına birkaç örnektir. İsrail, Müslümanları kışkırtmaya yönelik aşağılık davranışlarına devam ediyor." dedi.

 

"Bunu halkımız ve tüm dünya bilsin ki ümmet coğrafyasında akan kanın, iç savaşların ve terör olaylarının arkasında İsrail doğrudan ya da dolaylı olarak vardır." diyen Numanoğlu, " Siyonist İsrail yönetimi bütün İslam ülkelerini ve bütün dünyayı ateşe vermekten kaçınmayacak kadar sapkın bir inanca sahiptir. İsrail’in kurulduğundan beri izlediği politika asla değişmemiştir. İsrail, şu üzerinde yaşadığımız toprakların da içinde bulunduğu geniş bir coğrafyayı kendi kutsal ülkesi olarak görmekte ve buraları ele geçirebilmek için her türlü vahşete başvurmaktadır. Bugün başta Filistin olmak üzere; Dünyanın farklı bölgelerinde zalimlere karşı İslami kimlikleriyle onurla mücadele eden Müslüman kardeşlerimize direnişlerinde yalnız olmadıklarını ve “Müslümanlar ancak kardeştirler” ayetini ete kemiğe büründürdüğümüzü haykırmak için toplandık.”dedi.

 

“İsrail, Devlet Vasfını Taşıyan Bir Terör Örgütüdür”

Numanoğlu,”Maalesef uluslararası camiada devlet vasfı taşıyan ve gerçekte bir terör örgütü gibi davranan İsrail’in silahlı unsurları, ayaklarındaki kirli postallarla yakın zamanda yine Mescid-i Aksa’ya girdiler. Aynı kirli postallarla Kıble Camii’nin içinde terör estiren bu silahlı unsurlar camide bulunan Kur’an-ı Kerimleri yerlere attılar, üzerlerinde gezindiler. Cami içindeki Müslümanları tartakladılar.  Dışarıda olayları protesto eden Müslümanların üzerine ses bombası, gaz bombası ve plastik mermi ile saldırdılar. Çıkan çatışmada bazı kardeşimiz şehit olurken birçok kardeşimiz de yaralandı. Terör örgütü İsrail’in yaklaşık bir haftadır Mescid-i Aksa ile ilgili kışkırtmaya yönelik yaklaşımlarının Filistin’de kan dökmeye yönelik bir çaba olduğu aşikârdır. İsrail küstahça tüm kutsal değerlerimize saldırarak Filistinli Müslümanları çileden çıkarmaktadır. Terör örgütü İsrail’in ve aynı örgütün silahlı unsurlarının bu çirkeflileri kabul edilebilir değildir.  Özellikle geçen Cuma gününden beri Mescid-i Aksa etrafında olup bitenler, Müslümanların Cuma namazını kılmalarına izin verilmemesi, zaten acılar içinde kıvranan İslam coğrafyasını tahrik eden, her Müslümanı, her inananı, her akl-ı selim sahibini, her sağduyu sahibini endişelere sevk eden gelişmeler olduğunu ifade etmek istiyoruz.”

 

“İsrail sadece Müslümanlar için değil, insanlık için bir beladır“

Siyonist İsrail’in küstahça davranışları Batı’dan aldığı cesaret olduğunu belirten Numanoğlu,” Birleşmiş Milletler, NATO, ABD ve Avrupa Birliği İsrail’in her zulmüne el altından ya da açıktan destek olmaktadır. Ayrıca İslam coğrafyasının parçalanmışlığı, Müslümanların güçlerini enerjilerini birbirleriyle uğraşarak harcamaları, Müslüman devletler ve Müslüman halkların yapılan zulümlere kayıtsız kalması da İsrail’i cesaretlendirmektedir. Terör örgütü İsrail var olduğu müddetçe bu coğrafyanın barış ve huzura kavuşması mümkün değildir. Bölgedeki etnik kavgaların, mezhep savaşlarının ve de tüm terör olaylarının kışkırtıcısı İsrail’dir. İsrail sadece Müslümanlar için değil, insanlık için bir beladır.“

 

“Mescid-i Aksa, Ümmet-i Muhammedin Şerefi ve Namusudur”

 

Mescid-i Aksa’nın Müslümanlar için önemine değinen Numanoğlu,”Mescid-i Aksa, Kur’an-ı Kerim’de

“Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir”. Buyuran yüce Rabbimizin biz Müslümanlara bir emanetidir. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa Dinimizin bize emanetidir. Mescid-i Aksa, Hz. Davud ve Hz. Süleyman Peygamberlerin emanetidir. Mescid-i Aksa, Hz. Muhammed Mustafa’nın (S.A.V)’in Mirac’a çıktığı yer olması hasebiyle Peygamber Efendimizin bize emanetidir. Mescid-i Aksa, Hz. Ömer (R.A) ve Ebu Ubeyde Bin Cerrah’ın bize emanetidir. Mescid-i Aksa, Selahaddin-i Eyyübi’nin bize emanetidir. Mescid-i Aksa, Terör Devleti İsrail tarafından 2004 Yılında sabah namazında cami çıkışında hain bir füze saldırısı sonucunda tekerlekli sandalyesinde şehid edilen Şeyh Ahmet Yasin’in bize emanetidir. Mescid-i Aksa daha bu hafta içinde Siyonistler tarafından şehit edilen üç Filistinli gencin ve diğer binlerce şehidin ve acılı ailelerinin bize emanetidir. Mescid-i Aksa, yine geçtiğimiz hafta içimde plastik mermilerle başından vurularak yaralanan Kudüs eski Müftüsü ve Mescid-i Aksa Hatibi İkrime Sabri’nin bize emanetidir. Mescid-i Aksa, Mekke ve Medine’den sonra Müslümanlar için üçüncü önemli mescid ve şehir olması hasebiyle Ümmet-i Muhammedin şerefi ve namusudur. İşte bu yüzden ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın işgali asla kabul edilemez. İsra ve Mirac’ın şehri Kudüs’ün işgali kabul edilemez. Etrafı bereketlendirilmiş ve mübarek kılınmış Filistin topraklarının işgali kabul edilemez. Bizim için mübarek kılınmış topraklarda, mübarek kılınmış bir şehirde ve mübarek kılınmış bir mabette, küstah İsrail’in silahlı unsurlarının kanlı ve kirli postalları ile dolaşması aşağılık bir davranıştır ve asla kabul edilemez.”

 

Bölgeye barış ve huzur gelmesinin öncellikli yolunun Kudüs'ten geçtiğini ifade eden Numanoğlu, "Hz. Davut'un ve Hz. Süleyman'ın Kudüs'e hâkimiyeti insanlığa saadet getirmiştir. Hz. Ömer, Kudüs'ü fethetmiş ve oradaki tüm insanların can ve mal emniyetini sağlamış, bölgeye huzur ve saadet getirmiştir. Selahaddin Eyyub-i Kudüs'ü yeniden fethetmiş ve aynı şekilde oradaki tüm insanların her türlü hakkını teminat altına almıştır." şeklinde konuştu.

 

“İslam ümmetinin kurtuluşu kardeşlik ve vahdettedir”

 

Son olarak Numanoğlu,”Bu gün burada yaptığımız bu açıklama ile tüm dünyaya Kudüs’ün sahipsiz olmadığını ve zalim Siyonistlerle beraber yürümenin, onlarla işbirliği yapmanın insanlığa hiçbir faydasının olmadığını, olmayacağını beyan ediyoruz. Bu gün burada yaptığımız bu açıklama ile zalim İsrail’e “çok yakında nasıl bir inkılâba uğrayıp devrileceğini” bir kez daha haykırmış oluyoruz.     

 

 Allah’ın izni ile terör örgütü İsrail’in Kudüs’ten ve işgal ettiği topraklardan sökülüp atılacağı günler çok yakındır.  İnanıyoruz ve diyoruz ki “Zafer inananlarındır ve zafer yakındır.” Bütün dünya Müslümanları şunu artık anlamalıdır ki; İslam ümmetinin huzuru ve kurtuluşu ancak birlik ve beraberlikte yani kardeşlik ve vahdettedir.”dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum yapın

Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz *

0 Yorum