İlçe Müftüsü Ali İkiz, İlçeye kazandırılacak olan 15 Temmuz Şehitler Yatılı Kız Kur’an Kursunun onarımına bu hafta başında başlanacağını ve Ağustos Ayının ortasında öğrenci alınacağını belirtti.
15 Temmuz Şehitler Yatılı Kız Kur'an Kursunun onarımına bu hafta başında başlanacağını belirten İlçe Müftüsü Ali İkiz, Ağustos Ayının ortasında öğrenci alınacağını söyledi.
Binanın kullanımı hakkında bilgi veren Müftü Ali İkiz,”Binamız, teras ile birlikte 5 katlıdır. Allah nasip ederse en alt katı yemekhane olarak kullanmayı düşünüyoruz. Birinci katını 4 ve 6 yaş çocukların Kur'an eğitimini, ikinci katını da Kur'an kursunda hafızlık yapacak kızlar için dizayn edeceğiz. Üçüncü ve dördüncü katlarında ise hafız kızlarımız için yatakhane olarak düşünüyoruz. En üst teras katındaki büyük alanı Mescit, küçük odaları ise çocukların hafızlığını pekiştirmeleri için kullanacağız.”dedi.
Teslim aldıkları Kur'an Kursunun tam bitirilmediğini belirten Müftü İkiz,“Kur'an Kursumuz dışarıdan bakıldığı zaman bitmiş olarak görünüyor. Ama yapılması gereken çok fazla iş var. Teknik elemanlarca onarımı için yapılan keşif bedeli 501 bin TL olarak belirlendi. Bu bizim için çok büyük bir rakam. Biz bunu nasıl bulup, nasıl edeceğiz diye düşünüyoruz. Ama Allah'ın izniyle Solhanlılarımızın himmetiyle bunun altından kalkacağız. Tabii Kaymakam Bey ve diğer amirlerimiz bize büyük destek oluyorlar. Nasip olursa istediğimiz Ağustos ayının ikinci haftasında çocuklarımızı kaydetmeye başlamak istiyoruz. Yani Ağustos ayı geldiğinde burada işlerin yüzde doksanı bitmiş olacak. Ağustosun ayında çocuklarımızı kaydedip Eylül ayının ilk haftasında yani eğitim-öğretime başladığı andan itibaren biz de burada yatılı bölge kız Kuran kursunu açmak ve faaliyete sokmak istiyoruz. Normalde buranın kapasitesi 120 ile 150 arasıdır ancak biz şu anda başlangıç itibariyle 80-90 veya en fazla 100 öğrenci düşünüyoruz. Yüz öğrenciden fazla almayı düşünmüyoruz. Yüzden fazla alırsak biraz da işin gerçeği zorlanabilme ihtimalimiz var. Hem eğitici hem de o çocukları gündüz eğitenler haricinde gece kalacak olan hoca hanımları bulma açısından, yani yeterli personelin olmamasından dolayı 80 belki olur. Bu yıl değil de gelecek yıl biiznillah tam full kapasite ile biz bu işi yapacağız. 100 öğrenci alacağımızı düşünecek olursak planlamayı ona göre yapacak olursak 50 tanesini Solhan'dan 50 tanesini ise köylerden temin etmeye çalışacağız. Oradaki kız çocukları almaya çalışacağız. Ben naçizane ilçe müftüsü olarak hocalarımızla birlikte tek tek köyleri gezeceğiz. Her bir köyümüze bir veya iki kontenjan ayıracağız. Bu kontenjanları dolduramayan köylerimizin diğerlerini artıracağız ama 50 ilçe merkezi ve 50 de köylerden öğrenci almayı planlıyoruz. Solhan'dan yeteri öğrenci bulunmazsa başka ilçelerden de öğrenci kabul edeceğiz. Ama öncelikle bizim Solhanlı öğrencileri almamız gerekiyor. Solhanlılarımız dururken başka yerden öğrenci alırsak bu sefer buraya emek harcayan, masraf eden insanlara haksızlık yapmış gibi oluyoruz. Allah nasip ederse önce Solhanımızda gençlere yönelerek köylerle birlikte dolduramazsak civar ilçelerden ve merkezden öğrenci alacağız. Ama ben dolduracağımıza inanıyorum. Çünkü tek tek köyleri gezip kapı kapı gezip hoca arkadaşlarımızla, köy imamlarımız da beraber gezdiğimiz de biz bu kapasiteyi doldururuz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Müftü İkiz, “Malumunuz toplumun eğiticisi kadındır, anadır. Kadın bir topluma aittir. Bir toplumu alim de yapar, cahil de yapar. Kadın o kadar önemli bir varlıktır ki Allah tarafından tabiri caizse Allah'ın yaratma fiili verildiği tek varlıktır. Kadın bir nevi insanı dünyaya getiren Allah'ın yaratma gücünü gösteren bir varlıktır. Bu anlamda düşündüğümüzde; biz kadınlarımıza gerekli olan eğitimi hele hele Kur'an-ı öğretmeyi, Resulullah'ın hayatını, Ashabın hayatını verirsek çocuklarına bunu verebilir, bu sevgiyi aşılayabilir. Yani anne olmadan toplum olmaz. Eğitimi önce kadınlara yönlendirmeniz lazım. Peygamber Efendimiz önce hanımlarına eğitim veriyordu ve haftada iki gün kadınlara sohbet yapıyordu. Mutlak surette kadınlara önem verilmeden, kadınlarımızı eğitmeden düzgün bir seviyeye getirebilir miyiz? Bunun için kız Kur'an kursu en önemli sebeplerinden biridir. Bir de şu açıdan düşünmek lazım. Cami yaptırıyoruz Eyvallah! Camilere büyük önem veriliyor. Kesinlikle katılıyorum ama biz bu Kur'an kursunu yaptığımız zaman hem bir cami, hem de Kur'an eğitimi veren bir yer yapmış oluyoruz. Cami yaptırdığımızda sadece namaz kılma yeri yapıyoruz ama Kur'an Kursu yaptığımızda hem Kur'an-ı öğretmiş oluyorlar hem de bunun anlamı ile yaşamasına yönelik bilinçlenerek camileri dolduracak nesil yetiştirmiş oluyorlar. Resulullah “Sizin en hayırlınız Kur'an-ı öğrenen ve öğreteninizdir.” Biz bu müşkül çerçevesinde Efendimizin bu tavsiyesi çerçevesinde bu Kur'an kursuna şu anki bütün var olan hizmetlerden daha fazla önem veriyoruz. Bize gelip diyorlar ki, 'hocam bizim şu camimiz var' diyorum ki ilk önce Kur'an kursu halledelim. Kur'an kursuna halletmeden biz cami yaparsak çok fazla bir faydası olmaz. Çünkü siz Cami istediğiniz kadar güzel yapın, istediğiniz kadar mükemmel yapın, Kur'an'ı öğrenecek, öğretecek, yaşayacak insan yetiştirmemişseniz o camiler boş kalır. Şimdi görüyorsunuz sabah öğle akşama camilerimizi dolduramıyoruz. Cuma haricinde gidin bakın camilerimizin bir saffı bile dolmuyor. Ulu Cami'de sabah namazına gidin bakın 6 kişi, öğle namazına gidin bakın 3 saf 4 saf. Biz Kur'an-ın özünü insanlara nüfus ettirememişiz. Bu bina Allah nasip ederse buna sebep olacaktır. Kadını biz yetiştirebilirsek, Kur'an'ın hizmetkârı edebilirsek, Resulullah'ın örnek olarak ona gösterebilirsek bilelim ki geleceğimiz teminat altındadır. Camilerimiz Allah'ın izniyle dolup taşacaktır. Kahvehanelerde şurada burada zamanını boşa geçiren gençlik olmayacaktır. Bizim niyetimiz bu olur.” dedi.
Müftü İkiz, “Burayı iyi bir şekilde faaliyete geçirebilirsek, Solhan ahalisinden şunu istemeye yüzümüz olabilir. Bakın biz burada Kur'an kursu yaptık, Çocuklarımız orada eğitim görüyor. Semeresi bu, gelin erkekler için de bir Kur'an kursu yapalım, diyebiliriz ama biz bunu yapamazsak o zaman bunu istemeye hakkımız olmaz. Biz istiyoruz ki bu eğitimi mükemmel yapalım, çocuklarımıza Kur'an-ı açıklayalım. Tabii ki şu da var; Kur'an-ı okuyan değil Kur'an-ı anlayarak okuyan olacak. Bir de şöyle bir düşüncemiz var. Biz burada aynı zamanda kız çocuklarımıza Arapçayı öğretecek bir hoca hanım da bulacağız. O hocamızın da Medrese eğitimini de vermeye çalışacak. Biz önce Kur'an eğitiminde başlayacağız. Sonra çocuklar hafızlık eğitimi ile birlikte medrese eğitimine de başlayacak. Okudukları ayetlerin manasını bilseler, okuduklarının anlamlarını bilirlerse gerektiği gibi yaşayabilirler. Bizim niyetimizde de bu var. Allah nasip ederse yani medrese eğitimini de burada Kur'an eğitimi ile birlikte iç içe yapmayı düşünüyoruz.” dedi.