Advert
as

Sarı Öküz…

  • Musa APUHAN
  • 2017-12-25 10:39:44
  • 3356 Görüntülenme
  • -Öküzün altında buzağı aramak;

     

    Zengin bir toprak ağası, sahip olduğu pek çok koyun, sığır, at, manda ve keçi gibi hayvanları, ortakçı köylülerine, doğan yavruları almak şartıyla verirmiş. Her yıl doğumlardan sonra köylere giderek yeni doğan kuzu, buzağı, malak, tay, gibi yavruları aşırı bir titizlikle sayar, özel damgasını vurur, sonra da defteri" ne kaydedermiş. Bunu yaparken de tüm huzursuzluğu, aksiliği ile köylülere yavruları cins cins ayırtır, mutlaka her hayvanı yavrusu ile beraber görmek istermiş. Hani bunun kuzusu? Hani bunun oğlağı? Hani bunun malağı diye bağırıp çağırarak sayım ve kayıt yaptığı bir gün, inek sandığı irice bir öküzün altında buzağısını göremeyince, boynuzundan tutup “Hani bunun buzağısı?.. Hani bunun buzağısı?..” diye bağırmaya başlamış. İlk anda şaşkınlık ve ortalıktaki telaştan olsa gerek, köylü de şaşırıp başlamış buzağıyı aramaya. Ağa da bir hırsızlık yakaladım diye sevincinden şamatayı artırmış. Bir aralık köylülerden biri durumu farkedip: “Ağam” demiş. “O hayvan inek değil öküzdür. Öküzün altında buzağı aranır mı? Erkek hayvanın da buzağısı olur mu?”

    Bütün yanlışlarından bir doğru çıkmaz, doğruyu yanlış yerde arıyorsun sarı öküz…

    Ahırına sığmıyorsun, başkasının çayırında otlanmak istiyorsun, bunun için bahaneler üretiyorsun, bahanelerle kendini haklı çıkaramazsın sarı öküz…

    Egemen güçlerin ve Siyonistlerin boynuna taktıkları tasmanın hakkını vermek için kurban arıyorsun, suçlu arama çabandan vazgeç, bulamazsın sarı öküz…

    Gelelim asıl meseleye; 6 aralık 2017’de ABD Başkanı Donald Trump Kudüs’ü Siyonist İsrail’in Başkent’i olarak tanıdığını açıkladı. Süreç dünya çapında gelen tepkilerle beraber BM Genel Kuruluna kadar taşındı.

    BM üyesi 172 ülkeden diplomatlar bu alçakça kararın geri çekilmesi için genel merkez de oylama yaptılar, bu oylamada 128 ülke tasarıyı kabul etti, 9 ülke ABD’nin kararını destekledi, 35 ülke çekimser kaldı.

    Defalarca BM genel kurulunda toplanan üye ülkeler, Filistin’in diğer ülkeler gibi yaşama hakkının olduğunu ifade ettiler.

    Özgür olma ve refah içinde yaşama haklarının olduğunu ifade ettiler.

    İsrail tarafından işgal edildiklerini ifade ettiler.

    Yıllardır Filistin’in zulme ve şiddete maruz kaldığını ifade ettiler.

    Genel kurulda oy kullanan ve tasarının geçmesi için “evet” oyu kullananların verdiği mesaj,

    “Filistin davasının, adaletin, barışın yanında olacağız.” mesajı idi.

    ABD gücüne güvenerek Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmekle evrensel değerleri hiçe saymıştır. Bu karar aynı zamanda hukuka aykırıdır.

    Üye devletlerin kararın aleyhinde olması için ABD, üye ülkeleri ekonomik yaptırımlarla alenen tehdit etmiştir.

    Bu tehditler etik dışıdır ve gördük ki hiçbir devlet bu alçaklığa boyun eğmemiştir.

    Son birkaç gün içinde Siyonist İsrail’in Filistin de mazlumlara yaptığı alçakça zulüm ve yaptırımları herkes görmüştür, çünkü bunu dünyanın gözüne soka soka yaptılar.

    ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma noktasında ısrarcı olduğu ve hiçbir kararın ve oylamanın bunu değiştirmeyeceğini söylemesi ABD’nin büyük şeytan olduğunu, asla haklının ve adaletin tarafında olmayacağını göstermiştir.

    Son olarakta BM Genel Kurulunda nelerin oylandığını bilmemiz açısından oylanan maddeleri aşağıda belirtmek istiyorum;

    -Kutsal Kudüs şehrinin karakteri, statüsü ve demografik yapısında değişikliğin önünü açacak herhangi bir karar ya da adım yasal olarak hükümsüzdür ve iptal edilmelidir.

    -Üye ülkeler Kudüs’te büyükelçilik açmaktan kaçınmalıdır.

    -BM Kudüs’ün statüsü ile ilgili daha önce aldığı kararlara sadık kalmalıdır.

    -Kudüs’ün nihai statüsü tek taraflı adımlarla değil, ‘’Filistin ile İsrail arasındaki barış görüşmeleri sonucunda’’ belirlenmelidir.

    Şimdi soruyorum; büyük şeytan ve Siyonistlerin bütün dünyaya rağmen yapmak istedikleri şey ne pahasına olursa olsun kabul edilebilir mi?

    Bugün safını haktan yana almayanların, dünyaya doğruluk ve adalet adına söyleyecekleri bir sözleri var mıdır?

    Dili, dini, rengi ve gücü ne olursa olsun bugün adaletten yana tavır alan bütün devletlere teşekkür ediyorum.

    Biz bu sarı öküzün altında buzağı aramıyoruz, aksine bu sarı öküz “Buzağımı kaybettim? Onu arıyorum.” deyip öküzlüğünü bütün dünyanın gözünün içine sokuyor?

    Bilinmelidir ki Kudüs kutsalımızdır,

    Tali değil ana davamızdır.

     

    Bütün Kudüs yüreklilere selam olsun.

    Musa APUHAN
    Musa APUHAN
    KÖŞE YAZARI
    BİYOGRAFİ