Advert
as

Sosyal Medya Fıkhı “Adabı”

  • Bilal MUHACİROĞLU
  • 2015-12-25 07:38:40
  • 24053 Görüntülenme
  •  

     

     

     İslâm’ın evrenselliği, evrende insanın olduğu her alana belirli kurallar getirerek, o alanı tanzim ve terbiye etmesiyle ilişkin bir durumdur. İslâm’ın, insan hayatına dair getirmiş olduğu kural ve kaidelere, genel anlamıyla “Fıkıh” denir. Müslüman bireyler, Fıkıh sayesinde hayatta kendilerinin lehine ve aleyhine olan amelleri bilirler. İnternet ve sosyal paylaşım ağlarının gelişmesiyle insan hayatında yeni bir iştigal alanı oluştu. Öyle ki bu sosyal paylaşım siteleri üzerinden kitlelerin bilgilendirilmesi hatta ifsad edilmesi bir hayli mümkün. Hal böyleyken, heva ve heveslerin ilahlaştırıldığı, Allah'ın müdahale etmediği bir alan olarak tasavvur edilen, Sosyal Medya algısı gözden geçirilmeli. İşte bu manada güncel fıkha yeni bir başlık eklenmeli. Hatta bu yeni başlık, ders olarak işlenmeli ve hutbelerden va'z edilmeli. " Sosyal Medya Fıkhı" Helali ve haramı tefrik edilmeyen bir hal almış durumda, Sosyal Medya. Karşıt cinslerin münasebetlerinin "meşrutiyet sınırının" olmadığı, algısının hâkim olduğu bir Sosyal medya var karşımızda... Harama nazarın, "arkadaşlık" hatırına sıradanlaştığı, gayrı meşru ilişkilerin " yazışmakta ne var ki!!!" deyip geçiştirildiği, mahremiyetin "beğeni" adına ayaklar altına alındığı bir Sosyal Medya var karşımızda. Hal böyleyken, "Allah'ın görmediği bir alan" tasavvuru hâkim, Sosyal medyanın gittikçe Asosyalleşen takipçilerinde... İşte tam bu anlamda Fıkha yeni bir başlık ekleme zaruriyeti ortaya çıkmaktadır. Tıpkı yemek yeme adabı, yürüme adabı ve mahremiyet adabı gibi birde "Sosyal Medya Adabı" diye müstakil bir başlık oluşturulmalı, bu başlık üzerine müstakil eserler yazılmalı ve hatta başta Cuma hutbeleri olmak üzere sohbet meclislerinde, bilhassa gençlerle ciddi ciddi bu konu işlenmelidir. Telefonunun ekranına şifre koymak suretiyle, Sosyal Medya hesabının başkaları tarafından görülmesini istemeyen gençlere; " O adam, Allah'ın kendini gördüğünü hiç bilmiyor mu?"(Alak-14) ayeti celilesi kapsamında Rabbimizin El-Basir ve Er-Rakib isimleri anlatılmalı. Gerçek hayatta, karşıt cinsle arkadaşlık kurup, muhabbet geliştirmenin caiz olmadığı bildiği halde "Sosyal Hayatta" karşıt cinsle konuşmakta beis görmeyenlere, Rabbimizin aynı zamanda " Sosyal Medyanın da Rabbi", yani sosyal medyayı nasıl kullanacağımıza da hükmeden bir İlah olduğunu hatırlatmalıyız. Hakim’in Müstedrekinde geçen bir hadise göre, Resulullah (sav) şöyle buyuruyor, “Kişiye günah olarak her duyduğunu söylemesi yeter.” Duyduğumuz her haberin aslını sormamız gerektiğine vurgu yapan bu hadisin Sosyal Medyaya bakan vechi hiç yok mudur sizce? İnanın bugün bizlere de, “her gördüğümüz paylaşımı(aslı astarı olmayan paylaşımları) paylaşmak” günah olarak yeter de artarda. Bu ve benzeri konularda, hayatımızın artık bir parçası haline gelen Sosyal Medyada da Müslüman bir birey olarak var olmanın bir yolu elbette olmalı. Bu da sorumluluk bilincimizin her ortam ve şartta farkında olmamız ile mümkün olacaktır.