Advert
as

Küstüm…(!)

  • Musa APUHAN
  • 2016-11-28 15:39:03
  • 3575 Görüntülenme
  •  

     

     24 Kasım günü AP toplandı ve yarım asırdan fazla kapısında beklettiği Türkiye için; “bu ilişki yürümüyor, biz bunu geçici olarak darağacına asıyoruz.” dediler.

    Olsun, dostlar arasında aile içinde olur bazen böyle şeyler… Değil mi?

    Yoksa altmış yıldır aramızda bir aşk olmasaydı, şimdiye kadar çoktan ayrılmaz mıydık?

    Mesela düşünün; biz AB ile bu büyük aşkı sürdürmeye çalışırken bizi artık sevmediğini söyleyen, “bu ilişki yürümüyor kendimize biraz zaman verelim bu ilişkiyi tekrar bir gözden geçirelim” diyen AB şöyle deseydi ne olurdu?

    “Bu sevdanın bitmesini istemiyorsanız, bazı isteklerimizi yerine getirmeniz lazım.” deseydiler ve isteklerini sıralasaydılar;

    Mesela;  FETÖ’ye karşı hiçbir girişimde bulunmayacak, onların uçaklarla bombalar yağdırarak şehit ettiklerini vatan haini ilan edecek, darbecilerin tamamını vatansever ilan edecek, karşılarına geçip hepsinden özür dileyecek ve “buyurun ülke sizin, istediğiniz gibi yönetin.” demenizi isteseydiler…

    Derler mi derler.

    Mesela karar alındığı gün öğretmenler günüydü (hepsinin bu değerli gününü kutluyorum.) şunu isteseydiler; otuz yıldır sadece çocuklarımızı eğitmek için köy, kasaba demeden ve bu memleketlerde cahil insan kalmasın diye eğitim veren ve bunun dışında hiçbir günahı olmayan ve PKK tarafından şehit edilen yüzlerce öğretmeni hain ilan edin deseydiler…

    Hani olur mu olur.

    Mesela ülkeyi PKK‘ya teslim edin ve yaptıkları hiçbir şeye itiraz etmeyin. Canları sıkıldıkça 6-8 ekim olaylarında ki gibi sokağa inip istediği gibi mazlumları ve Yasin Börü’leri katletsinler…

    Derler mi derler.

    Mesela bu milleti en zor zamanlarında arkasından hançerleyen Ermenileri, “onlar hiçbir şey yapmadılar, siz canınız sıkıldığı için hepsini soykırımdan geçirdiniz, çıkın ve bütün dünyanın önünde bunu kabul edin.” deseydiler…

    Derler mi derler.

    Mesela, “bir daha Azerbaycan’a kardeş ülke demeyin. Karabağ sorununa karışmayın. Hatta bu konuyu size sorarlarsa, ‘Ermenistan haklıdır.’ deyin.” deselerdi…

    Derler mi derler.

    Mesela “İşgal ettiğiniz Kıbrıs’ı hemen geri verin, adayı terk edin, oradaki insanınıza deyin ki; siz aslında bizden değilsiniz, aslında siz buradaki Rumlarla kardeş-kardeş geçinirken, biz geldik sizi böldük.” dememizi isteseydiler…

    İsterler mi isterler.

    İşin özeti şu; 24 Kasımda niyetlerini açık-seçik ortaya koyan AP şunu onaylamıştır ve bize şu mesajı vermiştir; “tam bağımsızlık yolunda Türkiye çok önemli mesafeler kat etmiştir. Buda bizim asla istediğimiz bir şey değildir. Dünyada var olan bütün terör örgütleri üzerinden, Türkiye’yi durdurmak istedik ama başaramadık. Şimdi iş başa düştü.” demenin tam adıdır.

    Önemli midir? Tabi ki değil.

    En iyisi bunların Avrupa Parlementosun da aldığı bu kararın arkasına, Latif DOĞAN’ın küstüm parçasını fon yapalım.

    Hadi iyi eğlenceler…

    Daha seninle konuşmam

    Ne yaparsan yap barışmam

    Artık sana hiç karışmam

    Küstüm Küstüm..

     Ekmeğimin tuzu olsan

    Kaderimde yazı olsan

    Padişahın kızı olsan

    Küstüm Küstüm..

     Bitsin bu sevdamız bitsin

    Nereye giderse gitsin

    Konuşursam dilim kopsun

    Küstüm...

     

    Küstüm kara gözlerine

    Küstüm acı sözlerine

    Gölgesine izlerine

    Küstüm Küstüm..

     

    Musa APUHAN
    Musa APUHAN
    KÖŞE YAZARI
    BİYOGRAFİ